Bir ölü yatıyor
Ondokuz yaşında, bir delikanlı
Gündüzleri güneşte, geceleri yıldızların altında
İstanbul’da, beyazıt meydanı’nda
Bir ölü yatıyor
Ders kitabı bir elinde
Bir elinde başlamadan biten rüyası
Bindokuzyüzaltmış yılı nisan’ında
İstanbul’da, beyazıt meydanı’nda
Bir ölü yatıyor
Vurdular
Kurşun yarası kızıl karanfil gibi açmış alnında
İstanbul’da, beyazıt meydanı’nda
Bir ölü yatacak, toprağa şıpşıp damlayacak kanı
Silahlı milletim hürriyet türküleriyle gelip zaptedene zaptedene kadar
Büyük meydanı
Türkçe'm bozuk değil hamd olsun Laftan anlıyorum Ama bir kelime var ki Hiç anlayamıyorum Bilemiyorum…
Siedi qui, vicino a me, parlami del cielo, dei tuoi viaggi e poi di poesia.…
Demek gidiyorsun beni terk edip Hemen mi demeye dilim varmıyor Unutmanın vakti yakın diyorsun Yarın…
every time it's the same old thing, you lead me out like a beauty queen.…
In the night I hear voices calling They seem to speak my name Glowing bright…
Along the lines of your face and the hollow of your skin, I see a…
View Comments