İsmail Türüt – Çaykara’nın Köyleri

Trabzon çaykarası sesleniyorum sana

Küsmüsün trabzona kaldın ordamı mırzağa

Nice beyin el sallar yetiş kızım yurduna

Uzun gölden aşağı tuttu bizi fırtına

Gezdim karadenizi rastlamadım eşine

Senden ayrı kalanlar yanıyo ateşine

Lişo ile lişoko ak kösenin kolları

Akköse köyü güzel biraz bozuk yolları

Mehmet güler o köyün en zengini sayılır

Yollarını yaptırsa akköseli bayılır

Kızlar gider kocaya gencecik çağlarında

Vezireye çıkarlar avcı matalarında

Her yerde fotunosli çıkar senin karşına

Bir tokat vursan ona dizer seni kurşuna

Eşin halan oraysa bak kızlara kolaysa

Yolunu çevirirler delikanlılar duyarsa

Ben acırım o köyden kız alana

O köye enişte olda ağlatırlar ananı

Kadehor mahallesi çaykaranın içinde

Kızları şekerdir ayrı ayrı biçimde

Opşera selakuşur kışın güzeller üşür

Gelinleri kızları yaz boyunca çalışır

Yenisi şahin kaya eski adı şur idi

Orada kız kalmadı mubarekler kurudu

Ey gidi ulu cennet cennetin bir köşesi

Yaz ayları geldimi beşka olur neşesi

Cevahirler orardan tutarlar sözlerini

Ulucalım güldürdü yüzlerini

Sorayım sana zeno güzel kızların hani

Ararsan bulamazsın numunelik birtane

Olaysa ya bitişi kurulmuş batalcılık

Oradaki kızların yürekleri sancılı

Çiroşun insanın asla olmaz hilesi

İşte o köyden idi turutun eminesi

Kargoros pilin bitmez çeke çeke çilesi

Keraha gezenler ya bellidir ya cahil

Çok eskiden gezerdi oraları ismail

Karçalam yok nalı geldi türkücüye sor

Kızları güzel olur inanmazsan gitde gör

Beyler çilek topları derman olur derde

Çilekli çaykarayi över gittiği yerde

Çilekden opşeradan şimdi geçtik bacadan

Bacada düğün olmaz anlattım hatan varsa

Şimdi çaykaralılar yerleşti istanbula..