Özledim çok özledim
Sabah vakti başucuma küçük bir çiçek bırakmanı
Bir sinema biletini
İş dönüşü müjdelemeni
Ah! Özledim çok özledim
Tam sokak ortasında olur olmaz yerde öpmeni
Günde yüz kere telefonda
‘Seviyorum’ diyen sesini
Beyaz örtüler üstünde
Rejansta yemek yedikten sonra
Müşterisi az bir barda
Baş başa kafe konyak içmeyi
Ah! Özledim, özledim
Bütün bunları çok özledim
Özledim çok özledim
Elimizde paketler bitpazarından eskiler almayı
Aile albümleriyle
Dalga geçip gülüşmeyi
Ah! Özledim, özledim
Bütün bunları
Ben özledim
Lütfen
Yalnizca bir kirintiydin, icime ilk dustugunde Vakitsiz bir anda... Bilmedigim bir neden beni alip goturdugunde…
As you listen to the band don't you get a bubble? As you listen to…
Clap your hands if you want some Clap your hands if you need some Clap…
The blues in your eyes Takes me to a time There was no precision No…
(Stuff in [greater/less signs] is whispered) (Tricky:) We know how you do We can see…
Kara kilit vursunlar dilime... Konuşursam bakma yüzüme... Üzdüysem canım affet beni... Her günüm birbirinden deli...…
View Comments