Yudum – Yaralı Turnam

Bir kuru yaprak düşerken göze İçimde bir dalı koptu sanırım Uzaktan uzağa gülüp geçerken Gönlüme bir ateş düştü sanırım Sen çile çektiren felek gibisin Dizinde yalvartıp ezen birisin Gönlüm seni nasıl sevmiş bilemem Meğer sevilecek biri değilsin Kalbimden silemem bütün hisleri Kavuşmak mahşere kalsın istemem Yıllardır bu gönül aşkın esiri Senden ümitleri kessin istemem

I had an old hen she had a wooden leg Best old hen that never laid an egg Laid more eggs than any hen around the barn Another dirink of whiskey wouldn

Bir Karavanım Olsa Atlasam Da Bassam Gaza Bir Güzellik Yapsa Güneş Hiç Batmasa Dertleri Bir Bir Atıp Sallansamda Doya Doya Bak Millet Uçmuş Ben Kalmışım Yaya Çatlatıp Sabır Taşını Hafif Kaldırıp Kaşını Yeter Yeter Be Dünya Diye Bağırasım Var Silip Gözümün Yaşını Alıp Gitsem Şu Başımı Şöyle Hayata Gelişine Vurasım Var Kafalar Fora Öyle De…

Önce vatan millet Sonra ana ve yar Bu yolda savrulan Birileri var Ezan dinmez diyen Bayrak inmez diyen Şehit ölmez diyen Birileri var Şehitler ölmez Bayrakla dertleşen Toprakla birleşen Can verip devleşen Birileri var Ezan dinmez diyen Bayrak inmez diyen Şehit ölmez diyen Birileri var Şehitler ölmez Şehitler ölmez

Ben gidersem ruhum sen kal dünyada Sırlarımı sakın aşikar etme Zor olsan da kaybolsan bir sevdada İstemem benim gibi acı çekme Her derdime ortak bir tek sen oldun Benim gibi sen de sararıp soldun Yıllar boyu kalbime sırdaş sen oldun İstemem benim gibi acı çekme Görmesen de sana yakın bir yerdeyim Aynı sevda aynı dudak…

I was playing a club by the Eifel Tower. Taking a break for half an hour. A girl from the bar came out to talk. Come on she “Let’s take a walk”. Monday was the day we met. Tuesday I was flying. Wednesday she was far away. Friday caught me crying. If I ever see…