Gitmişti makama arz-ı hâl için,
�Bey� dedi, yutkundu, eğdi başını.
Bir azar yedi ki oldu o biçim�
�Şey� dedi, yutkundu, eğdi başını.
Kapıdan dört büklüm çıktı dışarı,
Gözler çakmak çakmak, benzi sapsarı…
Bir baktı konağa alttan yukarı,
�Vay� dedi, yutkundu, eğdi başını.
Çekti ayakları kahveye vardı,
Açtı tabakasın, sigara sardı.
Daldı.. neden sonra garsonu gördü,
�Çay� dedi, yutkundu, eğdi başını.
İçmedi, masada unuttu çayı;
Kalktı ki garsona vere parayı,
Uzattı çakmağı ve sigarayı,
�Say� dedi, yutkundu, eğdi başını.
Döndü, gözlerinde bulgur bulgur yaş,
Sandım can evime döktüler ateş.
Sordum: �memleketin neresi gardaş? �
�Köy� dedi, yutkundu, eğdi başını.
Yürüdü, kör-topal çıktı şehirden,
Ağzına küfürler doldu zehirden;
Salladı dilini� vazgeçti birden,
�Oy� dedi, yutkundu, eğdi başını….
Scale the inferno, take it all in Am I right or wrong, or just confused?…
Ey oğul, artık Bey'sin! Bundan sonra Öfke bize, uysallık sana. Güceniklik bize, gönül almak sana.…
Git demesi kolay gitmek kolay mı Bir hata ettim diye hemen ayrılmak niye Severken ölesiye…
Living in the shadows Crawling in the dark Another face - you will never see…
Writer(s): Dennis/Brent Hey drink up all you people And Order anything you seed have fun…
(Jimmy Webb) There's a Christmas tree In a window frame Just inside my door But…