Babazula – Yörük Kızı

Where the deep blue pearly waters wash upon white silver sands Where on the brink of love I kissed her and obeyd my heart’s command Where the deep blue pearly waters wash upon white silver sands We watched the sunset in the evening in a far and distant land So here beneath God’s blue heaven…

Unutulmaz bir yemin beni sana bağlayan Gece gündüz benidim senin için ağlayan Kalbimdeki ateşi nasıl söndüreceksin En sonunda kahrımdan beni öldüreceksin bıraktın gitdin beni çektirdin bana acı Kavuşmamız imkansız şimdi oldu yabancı Kalbimdeki ateşi nasıl söndüreceksin En sonunda kahrımdan beni öldüreceksin Zehir gibi dolaştın damarımda kanımda Görmek isterdim seni ömür boyu yanımda Kalbimdeki ateşi nasıl…

I was down, nowhere bound Needed love, any love Something new, breezy and bashful but true Changing my whole point of view Suddenly someone, a midnight romancer A Romeo dancer in blue But only with you Only with you No more rain, no more chains No more cold lonely sleepless nights Laughing eyes, wider than…

Böyle gelmiş böyle Böyle geçer dünya Günlerimiz geçiyor Her gün saya saya Daha dün çocuktuk Sokaklara koştuk Yarın belki göç var Bu dünya olmaz ya Neşe, keder Hepsi geçer Bize kâr kalan Nedir bu dünyadan Bize kar kalan Nedir bu dünyadan Böyle gelmiş böyle Böyle geçer dünya Günlerimiz geçiyor Her gün saya saya Ömrümüz geçiyor…

Vuruldu bir uçurum derinliğinde Yaylada bir seherin serinliğinde Avcıdan yarasını gizlercesine Çığlıgını gömerek devrildiginde Vuruldu ciger parem kanlar içinde Vuruldu yürek yarem kanar içimde Mavzeri baş ucunda dağ yamacında Parmağı donup kalmış tetik ucunda Sabahsız bir uykuya dalarcasına Beyaz bir çiğdem açmış kanlı saçında

Sen omuzuma çökmüş ağır bir günah Çözümsüz bir düğüm, boşa geçmiş gün Her gece yatağımda dönüp kıvrandım Karanlık bir rüya,gelinsiz düğün Gelipte ağlama bana gömdün elinle Bu mezar hep ıslak kalır seninle Oturdum düşündüm bir ağaç altında Melekler ağlıyordu sağımda solumda Sen kolayı seçtin zor zamanımda Bir hayat tükendi senin yolunda