Small Faces, The – The Hungry Intruder

Yağmur her yağdığında bakardım yola Evim bu geçidin altında bakardım insanlara Geçip gider içimden rengarenk arabalar Ama hiç kimse dönüp bakmaz beni yok sayar Bi gün ölür gidersem kaza kurşunuyla Beni vuran herkimse çıkar birkaç gün sonra Oysa ben hiç kimseyim hiç olmadım Bir hastahanede kadavrayım hiç ölmedim Bir dünya varsa ben orda yoksam ben…

Çaresizim mecbur bu veda Kokun üzerimde gidiyorum uzaklara Sığınıp anılara bu hasrete dayanırız elbet Ümidimiz muradına erecek sabret Sabret inci tanem bekle beni Döneceğim mutlaka sabret Ağlama ne olur vazgeçme bekle beni Döneceğim mutlaka sabret Vız gelir dağlar denizler yaban eller Sevmeye engel değil mesafeler Geçici bu ayrılık bir rüya farzet Sonunda zafer bizim olacak…

Just a still town girl on a saturday night, lookin’ for the fight of her life In the real-time world no one sees her at all, they all say she’s crazy Locking rhythms to the beat of her heart, changing woman into life She has danced into the danger zone, when a dancer becomes a…

Al, bu hayat bu aşk senin Bu akılsız baş senin, vur taşlara Ben vurulup sevdalandım O kara gözlere, kalem kaşlara Ocağım, evim, yağızım benim Kaderim değil bu kaza Korusun Allah’ım beni hiddetinden Şiddetinden, beterinden aman aman Ay ay ay ay ay ay Vay aman aman Ah, gidiyor geliyor üstelik Biliyor imkansızı, uslanmıyor Ben eridim azar…

günden güne, değişmiyor ki hayat herkes hep aynı, her şey bayat heyecan lazım, eğlenmek lazım, anlaşmak lazım düşünmek lazım, sevişmek lazım, yaşamak lazım kısa bu hayat, çok çabuk bitiyor geçen zamanlar, hep boşa gidiyor

Bak gün doguyor gecenin yarisinda bir gonca uyaniyor gözüm pencerede elimde dikenler kader beni soruyor gözüm pencerede elimde dikenler kader bizi soruyor gülparem gülüm suskun bülbülüm kanadim tutmaz sensiz ben ölürüm