Gaye Aksu – Gazel

dudağında kırmızı bir notayla şarkılar dokuyorsun sağırlığıma “hani gitmesen diyorum hani gitmesek diyorum” gitme sisli ülkemin çığlık notası damarımda patlayan kırık şiirim sen aşkın ana dilisin kalabalıktan yalnızlık yapma becerimsin hayatın solfejini öğretip notasız coğrafyalara çalmışlar seni kendi cümleni kuramıyorsun kenti dudaklarımdan öpemiyorsun yetişin bütün geç kalmalara iklimler biriktirdin kanına tenha(sızım) aşk hep yazdan kalma…

I almost felt you touching me just now I wish I knew which way to turn and go I feel so good and then then I feel so bad I wonder what I ought to do If I could only fly, if I could only fly I’d bid this place goodbye to come and be…

Based on a poem by W.B. Yeats Turning and turning Within the widening gyre The falcon cannot hear the falconer Things fall apart The center cannot hold And a blood dimmed tide Is loosed upon the world Nothing is sacred The ceremony sinks Innocence is drowned In anarchy The best lack conviction Given some time…

Köşedeki ceset kim öldürdü seni? Kim kıydı böyle delik deşik etti? Senin katilin belliki mafya Mafyaya dokunma Arkasında devlet baba Katilin adı yok Zaten hiç olmadı Katil içimizde Neden bulunamadı? Katilin adı yok Beyoğlu’nda yürüyor 71’sine Gözleri kurbanda, Smith Wesson belinde Şimdi vuracak kendi gibi birini Kimse bilmeyecek gerçek katili

Yürek neden görünmez can verene kadar Renkler gölgesini arar Güne daha var Çakıl taşları çalmışsın kaybolan keder Korkusuzluk var yine kırmızı sözlerde Gözlerinde bir şarkı mı var Sonra hislerini kurtaran Çok koştum çok yanıldım ben Çoğu kez kaçtım sevgiden Bir gece geldin yeniden Yine ben kaybolup giden

Neden asık o yüzün Sanki son günümüz Çabuk olsun dönüşün Kaldı son gücümüz Şüphen varsa hala aşkımdan Aklında olsun ben seni ne çok çok sevdim Umduğundan çok sandığından çok değer verdim Utanmadan, sıkılmadan gel her şeyi söyledim Neden sustu gülüşün Nerde ilk günümüz Unuttun mu bir düşün? Cennete sözümüz Şüphen varsa hala aşkımdan Aklında olsun…