Bir kuş uçar dalından,yalnızlığa bürünürsün
isimler yazılır,isimler kazınır gövdesine üzülürsün
Kimse bilmez,gölgesinden başka,
Yalnızlığı da var söğüdün…
Yarasına yara açar,arsız nasihatin öğüdün…
Dönük sırtı aşkı bilmezin,bir gecelik çiçekte gözü
Bir damla su çarpsa yapraklarına,güler ağacın yorgun yüzü
Yağmur olur aşk,nehir olur aşk,ne zaman dokunur
Kimse bilmez…
Yolcu olur aşk,çoban olur aşk,bir kere vurur herkes bilmez..
Bir kadeh ya da bir tek sigara Anlatırdı derdimi sana Hüzün dolu sessiz geceler Sen yokken dost olurdu bana Yok istemem sensiz geceyi Artık gelmelisin sen bana Hissetmeyi o sevgiyi Şimdi vermelisin sen bana Dönmelisin görmelisin Artık seni sevdiğimi bilmelisin Sevmelisin sen bilmelisin Artık benim olduğunu bilmelisin Bir kağıt ya da boş bir satıra Anlattım…
Eyvanına vardım eyvanı çamur Odasına vardım elleri hamur Uykudan uyanmış gözleri mahmur Ömrümde görmedim böyle gelini Gelini gelini türkmen gelini Saramadım aney gel gör halimi İpek köynek giymiş ayna dizinde Sıralı benleri o mah yüzünde Sevem dedim vazgeçmiyor nazında Ömrümde görmedim böyle gelini Gelini gelini türkmen gelini Saramadım aney gel gör halimi
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer Nice revnaklı şehirler görünür dünyada Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan Yaşamıştır derim en hoş ve uzun rüyada Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan Söz: Yahya Kemal Beyatlı…
Oh, no, no, no, no, no… When you feel it in your body You found somebody who makes you change your ways Like hanging with your crew Said you act like you’re ready But you don’t really know And everything in your past – you wanna let it go I’ve been there, done it, fucked…
Rüzgar vurur kapıya Yarim geldi sanırım Bana ettiklerini Saymaya utanırım Bana ettiklerini Saymaya utanırım Taşlar yağsın başına Doymayasın yaşına Oturda ağla beni Kalkar isun yaşına Dumanlıdır dağlarım Ah çekerde ağlarum Dilerim allahımdan Tutsun beddularım Taşlar yağsın başına Doymayasın yaşına Oturda ağla beni Kalkar isun yaşına Cennete giremeyesin Gün yüzü görmeyesin Benimle hellaleşmeden Canını vermeyesin Taşlar…
Look down – look down That lonesome road Before you travel on Look up – look up And seek your maker Before (Mr.) Gabriel blows his horn (I’m) Weary (of) toting – such a (heavy) load Trudging down – the (that) lonesome road Look down – look down That lonesome road Before (before) you travel…
5 Comments