Camera Obscura – The sun on his back
The sun on his back
He
The sun on his back
He
alone is the cleanest war. at least it’s now fought fair. may have lost a household, but he’s gained a world. raised to lower, brought up to put down. I call it genial bigotry, a family tradition. the honor of dishonor, as values resound. spit back at a bloodline of racist transmission. wasn’t them he…
There is no soul; it
Yol arkadaşım gördün mü, Duydun mu olup bitenleri? Kıskanıyor insan bazen, Basıp gidenleri Yalnızlaşmışız iyice Üstelik de alışmışız Hiç beklentimiz kalmamış Dosttan bile Korkular basmış dünyayı Şimdi bir semt adı “vefa” Kutsal kavgalardan bile Kaçan kaçana Anlaşılır gibi değiliz Tek bedende kaç kişiyiz Hem yok eden, hem de tanık Ne esaslı karmaşa Ben sana küsüm…
Sabah olmadı daha Bekliyorum seni hala Belki de aklına eser de Çıkar gelirsin diye Mecbur değilsin ki kalmaya Ömür boyu benim olmaya Yeter bana bir tek gece O gecenin izleri yeter bana Gel yormam seni Korkma sorular sormam Gidersen ölmem korkma Alıştım ben vedalara Gel çok şey istemem Korkma peşine düşmem Bana yeminler etme Alıştım…
Baharda kuşlar gibi geldin kondun dalıma Susamıştım sevgiye çiçekler sundum sana Seversin diye, seversin diye İstemem senden başka birini Tamamlıyoruz birbirimizi Kusurumuz sevilmek sevmek olursa Kusursuz olmaz insan hayatta Baharda kuşlar gibi geldin kondun dalıma Susamıştım sevgiye çiçekler sundum sana Seversin diye, seversin diye
serdim yollarına gönlüm atlasını heyhat, aldanmışım, bağladı aşk kapısını yol ver, yol ver bırak gönül, boş ver sevdayla uslandı gönlüm, geç git üstünden sitem etmem kimselere, geçtim kendimden açar gönülde bir çiçek, duyulmaz sesi büyür ha büyür yürekte sevda dikeni yol ver, yol ver bırak gönül, boş ver
6 Comments