Neşet Ertaş – N’olur Gelin N’olur
N’olur hey gelin n’olur
Öpmeyinen adam mı ölür
Sarmayınca sabah mı olur
Yari gözel olanın
Gözüne uyku mu gelir
Hasretim bülbül sesine
Yarimin gül nefesine
Herşeye doyum olur
Doyulmuyor güzelin cilvesine
N’olur hey gelin n’olur
Öpmeyinen adam mı ölür
Sarmayınca sabah mı olur
Yari gözel olanın
Gözüne uyku mu gelir
Hasretim bülbül sesine
Yarimin gül nefesine
Herşeye doyum olur
Doyulmuyor güzelin cilvesine
Gün geldi ağladım Sesimi duymadın Sana ben gönlümü ömrümü bağladım Sen beni aşkımı hiç aşktan saymadın Bu senin şerefin İhaneti onur saydı !! Nasıl olsa senin gönlüne muhtaç Beni bir zavallı saydın Öyle çok güvendin ki zalim kalbine Bırakıp gidemem sandın Beni kader teslim etti sana Aslında ihanetin Allah’ına Yüzüme baksana bitti anlasana Kirli Sevda…
Bu şarkım sana sevgilim Bir an önce dönmen tek dileğim Gözyaşım karışıp denizle Sana ulaşır belki hasretim Elimle tutamadığım Gözlerimle göremediğimsin Şimdi çok uzakta Nerden bileceksin halimi Hasret kapımda Nöbetler tutuyor Sevgilim uzak bir şehirde Gözlerim onu arıyor Bir kuş olup uçup gitsem Aşsam şu enginleri Varsam senin yanına Öpsem seni koklasam Ah yanı başımda…
(Precious sacred seems unfold) Twenty one boy twenty one Now you were just a young feller son the night your mama died You don’t remember but we were right there by mama’s side Your ma had a sickness son all the works she’d done And she prayed all her life that God would let her…
Kim bilir kaçıncı sabah Hatırlamaktan perişan uykulara daldığım Tamamlanmamış hikayeler gibiyim Neresinden başlamalıyım tekinsiz hayatımın Ah çok acı, ah çok acı Hatırladım Rahatını kaçan ağacımı Resmidir daha da yalnızlaştığımn Hayalle haikakt arasında İnce çizgilerde gidip gelmede aklımın trenleri Ne o ban söz geçirdi ne o bana Hiç tutmadı ahlaksız yüreğimin frenleri Ah çok acı, ah…
Şarkı enstrümantal olduğu için şarkı sözü bulunmamaktadır.
yüzyıllar nasılda geçti nükleer süper güçlere nasıl da dönüştü kumdan kaleler çiçek ve meyva toplayan eller kirlendiler nasıl da hoyratça sıkıldı mermiler, o mermiler beyaz tenli olmayanlar, sıkça yok edildi kimyevi çamura nasıl da dönüştü çocukların yüzdüğü nehirler soran kalmadı bir zamanlar aşk vardı onun yerini et aldı eski dizilerde kaldı insani şeyler zaten çok…
6 Comments