Mustafa Güngece – Boş Ver

ben bugün yarin bağına girdim ay benim canım bir hoşum bugün tomurcuk güllerede ellerimi sürdüm baygınım canım kokladım bugün kara gözünde çok şey okudum ozanım bugün şairim bugün bunca ömrümü boşa geçirdim sorma be canım pişmanım bugün aşığım sevda çölünden geçtim keremim bugün ferhatım bugün kendimden geçtimde aşkına düştüm dokunma canım hastayım bugün kara gözünde…

ÜMİTSİZ ÇARESİZ TÜM İNSANLARIN DERTLERİNE DEVA ÇARE OLMUŞUM YILLARCA KÖTÜYÜ İYİ BİLEREK BEN KENDİ KENDİME HAYAL KURMUŞUM CANDAN SEVENLERE DOĞRU DİYENLERE YÜREĞİNİ VERENLERE DEVA OLURUM DERMAN OLURUM YÜREĞİNİ VERENLERE KURBAN OLURUM İÇİNDE DUYGULAR BÜYÜR DAG OLUR DAGLARI SEN BİLE TANIYAMAZSIN UMUTSUZ YÜZLERE BAKAR KAHROLUR GÖZÜNDE YAŞLARI SAKLAYAMAZSIN

[ Merchant ] [ cello: Larry Corbett/violin: Bruce Dukov/viola: Pamela Goldsmith/violin: Ralph Morrison (quartet arranged and conducted by Paul Buckmaster) ] To think of my task is chilling. To know I was carefully building the mask I was wearing for two years, swearing I’d tear it off. I’ve sat in the dark explaining to myself…

I lost the gloves that my mother gave to me While on my ways through the make believe sea And i lost the rings that my lover gave to me While on my ways to the red salt sea And i lost my ways of my happy pen pal And ended up where i still…

With the lights out version (the version that is most known by people)seems to be something like that:

Sorma bu garip halımı Dertliden dert sorulur mu Ayrılık büktü belimi Dertliden dert sorulur mu Bayramım yok allı güllü Devranım yok uzun yollu Garip duruşundan belli Dertliden dert sorulur mu Sağım solum olmuş tuzak Her derdi söylemek yasak Akarsu’ya şöyle bir bak Dertliden dert sorulur mu