Mary Chapin Carpenter – Whenever You’re Ready

The mountain is steep the ditches are deep The task in hand is making us weep But here’s a promise (I intend to keep / That I mean to keep) Seed it in your mind and say it each night Before you sleep: we will climb higher in time (och!) You’ve got a head full…

Gözlerini kapat ve sen düşün Benim yerime o dağları Nasılsa yolu yoktu hayalimde Bir nehir akardı, hiç durmazdı Bir küçük ev vardı; tepesinde, eteğinde.(eteğinde,tepesinde) Tahta bir masa vardı; bahçesinde, üzerinde İki tas çorba vardı; sıcak sıcak içmesende Kız inanki vallah ben yaşardım hep seninle Ne bilen, ne gören, ne duyan Duysa da farketmez inan, Ha…

Alt tarafı bir bakış değil mi Ama en yeşilinden Kaderime yazmalı mı seni acil Vazgeçmeli mi hevesimden Bile bile seve seve Biliyorum geleceğim peşinden Yakacağım bu başı salacağım derde Yine en şahanesinden Çok canım sıkılmıştı cümle aşkların gailesinden Çok sığ kalmıştı her şey, ben işin birinindeyken Tam da kurtulmuş hazır vazgeçmişken eskilerimden Sana yol görünüyor…

I review my past through wicked windows framed in silver and hung in toughened glass, upon my face, around and over. Now and then: memories of men who loved me. No stolen kiss – could match their march on hot coals for me. I have walked a line both faint and narrow, hard to follow….

Sarı taksi boyandı, çelik jantlar tozlandı Tamda çıkacağımız zaman cadı anası uyandı Ama benim adım bal böceği Ben sevmem hiç bir çiçeği Gelirimde koynuna girerim ama Ham yaparım sosis seni Sarı taksi boyanır çelik jantlar tozlanır Sarı gızı görünce taksi bile nazlanır Ama benim adım bal böceği Ben sevmem hiç bir çiçeği Gelirimde koynuna girerim…

Baba Ocağında Buralarda yeller esmiş Buralarda güller açmış Kurudu dere nehirler Kurudu çiçekler ağaçlar Terk edildi köyler evler Terk edildi park okullar Ne sevgi ne saygı kaldı Herkes bıkmış hepsi perişan Ah babam senin sıcak kucağında Ah anam al beni kucakla Burada yabancı gezmez Burada selam verilmez Herkesin yüzünde maske Herkesin belinde kamçı Gün batınca…