Müslüm Gürses – Bilemem
Dere kenarından geçtim
Soğuk sularından içtim
Ben bu derde nerden düştüm
Bilemem bilemem bilemem
Aylar oldu hala gelmez
Gelip şu halimi görmez
Perişanım kimse bilmez
Diyemem diyemem diyemem
Yar diyemem diyemem
Dere kenarından geçtim
Soğuk sularından içtim
Ben bu derde nerden düştüm
Bilemem bilemem bilemem
Aylar oldu hala gelmez
Gelip şu halimi görmez
Perişanım kimse bilmez
Diyemem diyemem diyemem
Yar diyemem diyemem
Pencereden bak bana, işmar edeyim sana bir işaret ver bana, buluşalım akşama pencereden yukarı, al kız beni odana tutuluyorum sana, gözlerime baksana çok özlemişim seni, gel sarılayım sana uzanıp yatağına, dudağın dudağıma aha şuramdan öp beni, aha buramdan aha şuramdan sev beni, aha buramdan ahha ahha ahha ahha ahhheeeyyyyy E kız uyut ananı, kalk gece…
Söze nasıl başlamalı, Bilmiyorum ki sevgilim Ziyan olmuş bu sevdayı kurtarmayı Mektupla olmaz demiştin Yüzüne söylerim dedim Titriyorum yine şimdi Ah etmeni istemedim Belki senden, Belki benden Hata değil bu, Kader sadece Uzun yollar eklenince Bu aşkın da sonu geldi bence Kal, Geri gelme Yeter, Beni sevme Ne olur beni kahretme Dur, Bana söz ver…
(Difford/Tilbrook) I’m impossible she’s exciting Bound together with joined up writing In the Church I heard a bell ring In a bar I heard a girl sing She sings solo I see double Moments vanish her love so subtle I went home It’s not surprising Words were few And realising I was deep in my…
uzaklara sesim duyulmuyormu cektirdigin bu hasretlik yetmiyormu gel fani dunyada mesut olalim sonunda canlarimiz alinmiyormu postacilar mektubunu getirmez oldu gelde gor halimi bak bak neler oldu unutmus gibisin canim sevgilim yoksa yeminlerimiz hayalmi oldu omrumuz geciyor nesesiz tatsiz bir ben miyim dunyada evsiz yuvasiz kuslar kadar bile sevilemedim benim mevsimlerim gecer baharsiz postacilar mektubunu getirmez…
I couldn’t hear you for the TV, I didn’t know you said goodbye I saw your cancelled check for the airfare, didn’t know flyin’ got too high Beans for breakfast once again, hard to eat ’em from the can. I’ve run out of clean utensils, I’m a hungry nasty lonesome man I heard the crows…
O vay beni ağlarum Ağlarum yana yana Derdimi diyeceğum Hiç derdi olmiyana Ah gidi Karadeniz Sularun ne kadardir Senin de benim gibi Yureğun mi yaradir Gemiler yanaşmaz mi Sandallar dolaşmaz mi Sil gözunun yaşini Ayrılan kavuşmaz mi
7 Comments