Uğur Işılak – Ben Ölünce
Gidiyorum yolum cetin gönlüm yetimdir
Gidiyorum suskunlugum vasiyetimdir
Gidiyorum yüregimi sende biraktim
Gidiyorum senin icin Türküler yaktim
Ben Ölünce matem tutup agitlar yakma
Ben ölünce bu sevdayi öksüz birakma
Gidiyorum yolum cetin gönlüm yetimdir
Gidiyorum suskunlugum vasiyetimdir
Gidiyorum yüregimi sende biraktim
Gidiyorum senin icin Türküler yaktim
Ben Ölünce matem tutup agitlar yakma
Ben ölünce bu sevdayi öksüz birakma
Terkedeli cetlan bu bizim bağı Ne laleler açtı ne sümbül bitti Bozuk viran oldu gönülün bağı Ne güller açıldı ne bülbül öttü Yaralı ceylan kimler incitti, kimler incitti Yaralı yaralı yaralı ceylan Sensin bu dağların maralı ceylan Bilirim bir bahtı karalı ceylan Avcılar alıpta vuralı ceylan Avcılar elinde yaralı ceylan Al guzulu ceylan gel bizim…
Sendin Buraların Şanlı Ağası Talan Oldu Gitti Harran Ovası İyi Günün Dostu Çekti Sefası Canım Ciğer Diyen Dostlarım Hani Güvenmeyin Dostlar Dünya Malına Benim Bakın Simdi Müşkül Halıma Harcadım Ömrümü Dostlar Yoluna Canım Ciğer Diyen Dostlarım Hani Ey Ağalar Beyler Size De Kalmaz Dönerler, Dönerler, Pir Sultan Dönmez Hak Yoluna Giden Yiğitler Ölmez Canım Ciğer…
I. Introduction “November 1, 2552 A.D. The spaceship Evilzone arrives on Nuquledom, a bizar- re planet located 600 billion miles, 10 and a half to the equator… sinist- er forces abide by moonlight as scientists devise plots to detonate human desires and brutality amongst space travelers in the best interest of the solar system… In…
There’s a little rosewood casket Resting on a marble stand With a packet of old love letters Written by my true love’s hand Go and bring them to me, sister Read them o’er for me tonight I have often tried by could not For the tears that filled my eyes When I’m dead and in…
Ölüyorum kederimden El içine çıkmaya yüzün kalmadı Ah ömrüm hiç gibi geçti Derdin ne diye soran olmadı Ömrüm hiç gibi geçti Derdin ne diye soran olmadı Çaresizlik içindeyim Karanlık dünyama ışık tutan olmadı Ah ömrüm hiç gibi geçti Derdin ne derdin nediye soran olmadı Ömrüm hiç gibi geçti Derdin ne diye soran olmadı
Bu kaçıncı mektup sana Yazıpta yırtıp attım Pişman oldum hep en son satırlarda Yalvarmaya utandım Gitme kal demeye utandım Bir korkak gibi içimden ağladım Dilimden hiç düşmüyorsun Unuttuğm bir tek an yok Tek şikayetim hasret başka derdim yok Unutamadım yürek yangında Alışamadım yokluğun sarar Sabahı sabah ettim Bunun ölümden ne farkı var
6 Comments