Rashit – Teker Teker

Şaşkın baka kaldım Umutlarım yıkıldı Gerçek miydi olanlar Sinirlerim bozuldu Sanırım hep böyle gidecek Belki daha da kötü Herşey boşuna mıydı Nedendi bütün bunlar Pabuçları ters giydik Kalabalık ortada Sağ tarafta ters pabuç Sol tarafta ters pabuç Her tarafta ters pabuç Tesadüfler selinde Kapılmış gidiyor hayat Kaos hüküm sürüyor Gerçeğin aynasında Günler geçer önümüzden Bir…

Hadi son bu, sevgili aşkım, son gece bu Gidiyorsun unutma yanına al bavulunu Tahammülüm kalmadı sana Oyunlarına, yalanlarına… Anladım aşk diye bir şey yok Senden bana hayır yok Konuşma en büyük aşkım Nasıl olsa yalanın çok Yetti artık, tak etti artık Git de biraz rahat edeyim Arama sorma, meraktan çatla Cayır cayır yansın yüreğin

Divane gönlümü eğlemek için Bir güzel isterim çalab’ım senden Düşmanlar bağrını dağlamak için Bir güzel isterim çalab’ım senden Yare gideceğim yollar yokuşlu Ak gerdanında çifte benler nakışlı Üsküfün eğdirmiş şahin bakışlı Bir güzel isterim çalab’ım senden Dilberler içinde geydiği belli Olsun köroğlu’nun ayvaz’ı dengi Bir karış gerdanlı püskürme benli Bir güzel isterim çalab’ım senden

biz ki en sağır kulaklara sevdalar fısıldardık sabah serinliği taşırdı ezgilerimiz kan uyku infazlar için kapılar çaldığında burçlarımızda kefenleri kana bulayıp kollarına sardık rüzgarın ölüm çaresiz kalıp çığlıklar attı arkamızdan o büyük sevdayı bu kadar umutlu bu kadar namuslu taşımak için tereddüt etmedik eğilmedik kanımızla yazılacaktı umudun şiiri adını koymuştuk özgürlüğün bir kez çıkmıştı ağzımızdan…

Gün gibi apaçık Üzücü azıcık Yüreklerimiz yalnız Sevişmelerimiz suskun Bitsin unutulsun Acı çekmeyelim Dönüp de geriye bakma Orda oluruz sanma Ateştik bir mum ucunda Eriyip bitmeye mahkum Durma söndür tek nefeste Bir dilek tut kendine İyi günde kötü günde Son bulduk yine bir günde Sözdür tek nefeste İyi ki doğdun Bak ikimiz de Dargın degiliz…

Dört köy efendisi bir ağa gibi, kasıla kasıla kalktı yerinden Kabahatli olsada haklı mı haklı, diğerleri insanda bir kendi farklı Bilmezmisinki ey insanoğlu, ne kadar kasılsanda bir aklın yolu Koltuğa oturdun servete soyundun, ağzını açtın ferman buyurdun Ne yapıp ettiğin sorulmayınca, meydanı boş buldun cebini doldurdun Sanma ki bunlar kalır yanına, sebebi sorulur rahatına kanma…