İsmail Türüt – Babam Azrail Midir

son zamanlar yaptıklarıma bakma n’olursun benim aklım başımda değil sana söylediklerimi kafana takma n’olursun onlar ipe sapa gelir şeyler değil seni sevmiyorumd edim yalandı istemiorum artık palavra elleride çiçekler kapında sırılsıklam görürsen bir gün şaşırma beni böyle çaresiz beni böyle derbeder beni böyle ortalarda bırakma…

The streets are lined with camera crews Everywhere he goes is news Today is different Today is not the same Today I make the action Take snapshot into the light, snapshot into the light I’m shooting into the light Four miles down the cavalcade moves on Driving into the sun If I worked it out…

Standing in a forest gazing at the sun looking at the trees but there’s not even one See a rippling stream that smiles and then goes by run to feel its comfort but the water’s dry. I see her face and run to take her hand Whey she’s never there I don’t understand The trumpets…

It’s an open invitation Everybody’s free to come Try to solve the situation The four corners have been undone And it’s no mystery Just a thin line in the sand Never fails to frighten me When you don’t understand Come on, come on, come on Come and share a smoke with me We’ll try to…

Geceler sensiz sabaha varmadı Ne aşklar yaşadım bu kadar yakmadı Kapıldım bir anda aşkımız bitmez sandım Yazık ettin sende yıktın herşeyi İnanmak çok zor herşey bitti Yine de silemedim sevginin izlerini Sen düşünme beni Farzet ki sevmedim seni inan Alışırım yokluğuna Kanayan kalbime uzandı tanrının elleri Dayanırım acılara Bakışın gülüşün buğulu gözlerin Aklımda duruyor verdiğin…

Hayat yok bize bu yaşantıdan Gülmeyi unuttum ben ağlamaktan İstemem seninde boynun bükülsün Bütün mutluluklar gönlüne dolsun Ayrılık vakti gelmiş geçiyor Acıyla kederle doldu gönlümüz Görmeden dünyamı bir vefasız Fırtınalar gibi geçti ömrümüz Hatırlar mısın ilk günümüzü Ellerin elimde titreşiyordu Gözlerin gönlüme aşkı sunarken Suçluymuşuz gibi hep susuyorduk Bırak sen beni bende kalayım Ben kendi…