Mark Knopfler – A Walk in Paris

Ne sen böyle zalimsin Ne ben böyle çaresiz Ezberletilmiş bunca hüzün keder Zulüm öğretilmiş Böyle hoyrat değilsin Böyle merhametsiz Ezberletilmiş bunca hüzün keder Zulüm öğretilmiş Tut elimi gerçek değil düşmanlığın Tut elimi bırak bitsin yalnızlığın Tut elimi ayıp değil sevişmeler Tut elimi Unut unut öfkeleri Unut öfkelerin tuzak Yasak değil ki sevmeler Bütün yasakları unut…

I wanna see your peacock, cock, cock, your peacock, cock Your peacock, cock, cock, your peacock I wanna see your peacock, cock, cock, your peacock, cock Your peacock, cock, cock, your peacock Word on the street, you got something to show me Magical, colorful, Mr. Mystery I’m intrigued for a peek, heard it’s fascinating Come…

Bir ölüm kalım savaşında ümitlerim Hasretin canımı yakar Her nefeste küllerin Ellere gönül veren mi var Tek seni seviyorum Başka türlü bir yalan mı var Söyleme biliyorum Bu nasıl yalan böyle Yüzüme bakıp söyle Söyle hiç mi sevmedin beni Ölene kadar senle yaşamaya söz verdim Ben sana ihanet etmedim Aşkıma ihanet etmedim

Bir ihtimal daha var,o da ölmek mi dersin Söyle canım ne dersin Vuslatın başka âlem,sen bir ömre bedelsin Sen bir ömre bedelsin Sükût etme nazlı yâr,beni mecnun edersin Beni mecnun edersin Vuslatın başka âlem,sen bir ömre bedelsin Sen bir ömre bedelsin..

Bir gece vakti ansızın farkediverdim yalnızım Farkediverdim, kendime geldim, gerçegi gördüm anladım Bir gece vakti ansızın yavaşça kalktım uyandım Vurdum kendimi, vurdum yollara, ovaları, dağları ben aştım Arkama dönüp bakmadan, kendime sorular sormadan Geceleri köyleri, kentleri geçtim, yürüdüm durdum güneş doğmadan Bir gece vakti ansızın farkediverdim yalnızım Farkediverdim ,kendime geldim, gerçegi gördüm anladım Üryan geldim…

We laughed so much the we cried all night And you left your shoes in the tree with me Ill wear them to your house tonight Magic in the air tonight Yes, I might just try her How she made me feel Today, today, today, feels right We slept on leaves on my drive all…