drink of my blood
eat my sacred flesh
kneel for my god
nailed onto the cross
slave religion
slave of your believe
slave submission
died for your believe
raise your god
and praise the evil
raise your god
and praise the evil
raise your god
drink of my blood
eat my sacred flesh
kneel for my god
nailed onto the cross
slave religion
slave of your believe
slave submission
died for your believe
raise your god
and praise the evil
raise your god
and praise the evil
raise your god
Şarkılar senin için türküler senin için Bilmem başka ne yapsam sevgilim senin için Gönlümü mabed yapsan saçına güller taksan Az gelir anlatmaya bendeki aşkın için Ben sana sevdalıyım hem gönülden bağlıyım İstemem başkasını hep senle olmalıyım Uzanınca ellerim ellerini tutmalı Gözlerim bir tek senin gözlerine bakmalı Bakınca gözlerime kaybolup gidiyorum Hayat seninle güzel gerçek bu…
Dalarken enginden bu hayata Girdapların en gidinde gördüm Kaç kurşunluk canın var oyunda Kurnaz bir macera durmaz sözünde Buzların üstünde bastıkça büyüyen bir delik var Durduğum her saniye dört yanımda uçurum var Uçsuz bucaksız bir okyanus çekiyor içine girdapları en dibinde Her sabah dünya ellerinden akıp giderken Kaç kurşunluk canın var Öyle bir his var…
Ah dayan Bırak yollar girsin aramıza Söz sana Başka bir ten giremez koynuma Geçer zaman Durmaz akar kör kuyuya Ben beklerim Yenik düşmem ucuz oyunlara Dayan Üzülme Sen meleğim Hiç durmadan ağlardın niye ? Gitme demedim Bağlanmaktan korkarsın diye Can yeleğim Karışmasın kimseler bize Gör beni Körelmesin kalbin uzaklarda Hiç düşünme Mühür vurdum dudaklarıma Dayan…
(Takanami) Translators: Ed Valdez, Ayumi Suzuki, Ted Mills pinku no kokoro to indigo na muudo o koppu no naka de sukoshi yurashitara meroo ieroo mo kuwaete mimashou kakimawashite mireba akiru made nan do mo futari wa nani iro ni kawaru kashira pinku no kokoro to indigo na muudo to meroo ieroo to paapuru no kibun…
Bu sevdayı bana yakıştırmadın Kalbini kalbime yaklaştırmadın Vefa aramıştım sende bulmadım Anladım ki senin yüreğin bir taş Senden ne yar olur ne de arkadaş Anladım ki senin yürğin bir taş Aşkımı söylerken gülüp geçerdin Sevmek dediğin boş bir heves derdin Tanrı kalp verirken sen neredeydin Anladım ki senin yürğin bir taş Senden ne yar olur…
Kapına güller koyan, Telefonda dinleyip susan, Gölgen gibi peşinden koşan, Bendim ben, bendim ben Camına taş atıp kaçan, İçip içip ağlayan, Yoluna sevdiğim yazan, Bendim ben, bendim ben {ben ben ben ben} [Nakarat] x 2 Çilek dudaklarına yapışıp kalıcam Gözlerinden kalbine akıcam Yar senin için bu şehri yakıcam Senin aklını aklını alıcam {Çilek dudakları} x…