İzmir'in kavakları Dökülür yaprakları Bize de derler çakırca Yakarız konakları Servim senden uzun yok Yaprağında düzün yok Gamalı da zeybek…
Sevdiğimi bilmiyor Beni mutlu sanıyor Bu gönül yarasına Ne yapsam aldırmıyor Elimde adak taşı Gözyaşımla ıslandı Aşktan yana umudum Kalmadı…
Karşıda yürüyor boyu mina yar Ben güzel diyerem sen ne diyersen Saçları sırmalı güzel suna yar Ben güzel diyerem sen…
Afşar beylerinde gördüm bir güzel Kozan ovasından çeker göçünü Kadir mevlam öğmüş kendin yaratmış Sırma ile karıştırmış saçını Göremedim altınından…
Kırolara mırolara Ayılara dayılara Ceplerine para koyup Hergün gezen adaylara Kırolara mırolara Ayılara dayılara Hergün esen olaylara Şaşırmayın Kırlarda barlarda…
söyle zalim söyle az mı çektirdin bu seven gönlümü yedin bitirdin yaşamaktan bile nefret ettirdin ben yaşayamadım sende yaşama neye…
(Berry/Buck/Mills/Stipe) Burn bright through the night, two pockets lead the way Two doors to go between the wall was raised…
Dinek dağı yeni geldim gurbetten Başım halas olmaz kadadan dertten Adama kemlik mi gelir merdoğlu mertten Kötülerin gölgesi olmaz dalı…
Bir gün olmadı ki seni düşünmedim Gittiğinden beri Kalbin hep bende Hiç aklın kalmasın verdiğinden beri Çok yaşadık beraber çok…
Küçücük bir çocuktum Sebebini bilmeden Sokağa çıkamadık İhtilal oldu sandık Sonra biraz büyüdük Alfabeyi bitirdik Azı dişim çıkmıştı Sünnet bile…