Recebim – Kar Yağdı Dağlarıma

Bahtım yok ikbalsızım, tek başına yalnızım sil baştan yazamam ki, böyle yazılmış yazım Neler neler yazılmış, benim kara bahtıma ah bu yaz aylarına, kar yağdı dağlarıma Üzülmek neye yarar, düşünmek neye yarar doğduğumda bozulmuş, düzelir mi bu ayar Neler neler yazılmış, benim kara bahtıma ah bu yaz aylarına, kar yağdı dağlarıma Gecelerim uykusuz, dolaşırım aç…

Mor Ve Ötesi – Kara Kutu

Yine bir gün doğmuş üstüme Yine bir rüya anlıyor ki rüyaymış “Gel sel olalım biz, şehrin üstüne” Demek kolay, olmak zor Kaza raporu okur gibiyim Kendime bakarken Kanatlarım donmuş Yüzüm düşmüş yerlere Kuş sesleri bana bir şey diyor sanki Anlat nedir eski evleri yıkmak gibi Yan yatmışım, altımdaki yer de kaymış Kurtar beni… Kuş sesleri…

Kıraç – Bozkırdaki Ağaç

ben bozkırdaki ağaç sen uzakta akan su özlemi yüreğimin yüzyıllardır yakan su bir ağrılı bekleyiş ki tükenmez bir türlü ne duam işitilir ne söylediğim türkü kavrulmuş dallarımdan haber etsinler diye nice kuşlar uçurdum dönmediler geriye ya seni bilmediler ya unuttular beni kuru değnekler ile hep bir tuttular beni sen uzakta akan su ben bozkırdaki ağaç…

Kızılırmak – Yitip Giden

Yoldaş senin bir gülüşün Bir dostunun yarasını saramıyorsa artık Sen artık kendin değilsin Vur öfkeni dostuna Yazdım dağlarca göllerce Dökülmeyen gözyaşım da boğulsun deryalarca Yitip, giden devrimler gibi Dost sesin, dost gülüşlerin Şimdi çölde bir damla su Sen artık kendin değilsin Öfke çaresizliktir bilirim Çaresizliğine ölürüm Sesinde açan çiçeklere inan her şeyimi veririm Sanma ki…