Salma gururunu bırak kalsın. Değmeyecek biri için alçaldın. Aşk bu mu? Yemişim sonucunu. Yürünmüş yollar var. Yok huzur. Bir kusrum gözünde bin kusur. Sanki yapbozum anında birleşmemi bekliyorsun geri. Kolay değil… Olay yeri yangınlar altında, mimlendin! Nakarat x2 Bundan böyle mezesin içki masamıza. Uyarsın iyi huyumuza, rakı suyumuza. Şerefe… Namuslu geçinene… İçelim alt üst edenlere….
Baharın geldiğini neden bilelim Bir gül bitmiş yapracığı düzgündür Esen saba zülüfünden tel alır Deli gönlüm bir yörüğe vurgundur Dostumun yaylası derler bu dağı Koynunda bitmiş de turuncu bağı Yarim yaylamağa gelmiş otağı Canım sana bu yaylalar vurgundur Dostumun yaylası kayalı taşlı Bakamam gerdana gözlerim yaşlı Bir toprak perçemli bir hilal kaşlı Uyandırman kömür gözlüm…
En güzel renkler gözümde En doğal hisler sazımda,sözümde Yürek ister mutlu olmak, korku yaşatmaz Tanıştım ben özümle Şimdi, burda İste, durma Herşey mükemmel ve tam inan buna En özel pırıltı seninle Boşver onları yüreğinin sesini dinle Cesaret ister sevgi sunmak, korku güldürmez Tanış sen de özünle,gerçek ‘sen’le Söz-müzik: Özlem Tekin
bir nefes al ne bu halin kim bilir kaç yol acılardan geçtin degerini bilmediler mi boynunu büküp kederden mi içtin yangını hiç sönmeyen aşklardan mı geçtin çare sanıp okunmuş sulardan mı içtin yüregin param parça gel uyu omuzumda canım dostum senide mi vurdu kahpe dünya
At elini cebine çıkar Üç güvercin iki zar Beş metre çiften kefen bezi İki de tavşan var At elini cebine çıkar İki para var kadar Avucu marpucu kalemucu Ha bir de muskan var İki kanat açılır geceye İki kanat uçabildiğince Birini yer katmış önüne Birine sevgi sığmaz cebine Uç mirim uç çelebim Hicaza kadar uç…
Senin için ağladığım Bağrıma taşlar bastığım Boynu bükük dolaştığım Yetmedimi azmı geldi? Gel gel gel ağlatman yetmedimi azmı geldi Sürüm sürüm süründüğüm Karalara büründüğüm Beni böyle öldürdüğün Yetmedimi azmı geldi? Sabır sabır diye diye Belki birgün döner diye Hasretinden öle öle Beklediğim azmı geldi? Sürüm sürüm süründüğüm Karalara büründüğüm Beni böyle öldürdüğün Yetmedimi azmı geldi?
Cennetten çiçek topladım sana Herkes aşk diye kıvranıp duruyorken Ben en saf halimi sakladım sana Sen deneyip, deneyip yanılıyorken Kuruttuğum çiçekler Tarih oldu derbeder İçimde bir ocak var Kim bilir ne gün söner Aşkım, aşkım diye ağlayacaksın Başını taşlara her gün vuracaksın Sesini duyan yok ki ağlayacaksın Sen gittin şimdi sıra bende Ben gittim şimdi…
Elin tütün sarısı Dilin mana yarısı İkindiyle akşam arası İçini gördüm senin… Gördüm ağaç gibi duruşunu Denize dağa uyuşunu Kalbinin suya vuruşunu Gözünü sevdim senin Kırık telli sazım benim İlk ayım son yazım benim İncecikten sızım benim Yanar dünya, dünya deyi… Söz – Müzik : Sezen Aksu
MOZOLE MİRACH VERSE: Bilki sen kanattın kabuk tutmuş bu yarayı ve emri verdin ruhum acıyı tattı,zehre çaldı.Kokusu keskin bıçak gibiydi,serin bir rüzgarımsa eksik,göz kapaklarımda uykular delik deşik.Sor bu canıma kaç kez talip oldu azrail,gelir geçer selam verir bu kapıma söyle kim bilir en derinde sancılarla sevişir oldu kabusum,huzrum idam öncesinde son dilekti yok yolum.Bak adımlarımda…
Gün gelir sende anlarsın Başka kollarda yapamazsın Sonra derdine derman ararsın Mum yakıp arasanda bulamazsın Yalvarsan olmaz Gözyaşın durmaz Çaresizlik sarar her yanını Umrumda olmaz Bir daha soru sorma sakın ola yalvarma Kendini yordun beni yorma aşkın suçu yok Yalancı zorba… Ya nasipse ya kısmetse Ah boyu posu devrilesice Hani sevmiştin beni sen ölesiye Peşin…