Uzak kalmayı denedim senden olmadı Eksik olan birşeyler var hep yokluğunda Cihangir sokakları huzursuz insanlar Ve artık hiç atmayan bu kalbim İstanbul’a ait olmuş Dışarıda vahşi bir dünya evler huzursuz Arkadaşlar hep sıkıntılı dostluklar donmuş Yaşayan birşey var burda hala Bir bütünün parçaları olmuşuz Biz artık yaşamayan insanlar İstanbul’ a ait olduk
NE DEDİM DE SİNİRLENDİ KODUĞUM EŞİMİ DEĞİL SANKİ BELA BULDUM YERİ GELDİ EVDE ZOR DURDUM BIRAK UĞRAŞILMAZ KOPTU BELLİ Kİ YEMEKTE ZEHİR HER GÜNÜM ELİNE SAĞLIK KARICIM GİDERSEM EĞER BURDAN DÖNERİM SANIYOR SONU GELMEZ BELLİYDİ BUNALIM BÜYÜYOR AAAAH BENİM ACİZ BAŞIM ÇARESİZ BİR KUŞUM ELİNDEN UÇMUŞUM DELİYORMUŞUM AHHH NE BEDBAHTMIŞIM ÇARESİNİ DÜŞÜN HEP İYİYİM SANDIN…
I often wonder how the Fillmore Shuffle Caught us both in the very same year. I guess we were foolish, but so glad to do it Face down in the hallway, but never any tears. The first one to go was sweet William. I guess we should, we should have been warned But it felt…
Yıldırım Gibi Düştüm Göklerden Düştüğümde Uzanan El Bana Ben Kime bahsetsem Bu hAlimden Dost Yokki Bana Başka Benden!. Kör Oldu Yagmur Fikren At Volta Yüreğini Isıran Hava Başlar Ulumaya Düş Yere Kuş Gibi Göz Sana mıh Gibi Kütük Üstü Tülbenti Yapışık üfLenti Kalpte Anıların Akıntısı MahpuS Pembe Rüyalarda Ben Mor Kabus Umuda Mahkum Ama Ufku…
Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak bu kadar mavi bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldanmadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne hürriyet, ne karım. Toprak, güneş ve ben… Bahtiyarım…
I’m lookin’ for that pretty young thang Up in the spot, lookin’ hot, playin’ no games And she steady tryna get it crunk right from the jump And she ain’t playin’ no games That you shawty? (Yeah, that’s me) Did you come here to party? (Yes, indeed) But could you drop it down low When…
Yüzüm gözüm saçım sakalım Birbirine karışmış ya moda diyolar vay anasını Gözlerimi görenler der uyuşturucu bağımlısı Lan bu uykusuzluk Malmısınız ? (x2) Anne yanıma gel elimi tut İç organlarıma bak iflas etti önle Her ne kadar belli etmesemde artık olmuyo bak 1 aydır yaşıyom lan beynimde bir tümörle Ayaklarımın çizdiği sekizler ve beynimdeki tümör şuan…
ama senin değilim yar değilim sebebi war bahanesi yok üstelik divanen delinim tam kalbime gelmedi ok yetmez tacını tahtını bahtını versen yetmez yetmez varını yoğunu çoğunu sersen yetmez eğmez başını bu yürek ölse çula çaputa eğmez ruhum aşkın esiri başka esaret sewmez malımı al mülkümü al olsa gel samur kürkümü al yerimi yurdumu uykumu tende…
Gün batımı gibi kayboluverdin Birden avucumda eridin Sen daha dün beni çok seviyordun Neden bırakıp gittin Yanıp yanıp söndüm,eskimiş fener gibi Durma bir umutla gel bana Belki de olmaz Belki de hatasız olmaz sevgilim Belki de yaşanır Belki de yaşanmaz seninle sevgilim Yaz bulutu kimine gülüp geçer Hasret bürünür gözlerime Sel, fırtına eser başımda Yetmez…
Yağdı yağmur aktı sel Doğdu Eylül’ün kızı ESEN Günün sürpriz ismi Ehlen ve Sehlen Çok zaman kaybetti deve pireyle Ben de küçüktüm eskide Göğe bakardım Gözlerim dönerdi maviye Gergedanın ezik kalbim üzerinde koşturması Aynı benim farklı el değil bire bir hal alması Uykudan evvel yolculanan günün hatırlanması Derinden bir iç yanması (YANDIM..) Bana gelirsen kalbin…