Bir gün benden şikayet ettiğin ne varsa özleyeceksin Unuttuğun yalanlara benzemeyecek hep yanında götüreceksin Kalbimi kırdın tebessüm ettin birşey demedim Kalbim senindi sen kendi parçanı yok ettin Dalı kurusa da ağaç yağmura nasıl küser Saatin dursa bir an zaman onu nasıl bekler Alıkoymuş tebessümü aşığına bir zalim Yıkılır dökülür ama kalp kırılsa da sever Hazineler…
Dilimi bağlasalar, anmasam hiç adını Gözümü dağlasalar, görmesem hiç yüzünü Elimi bağlasalar, tutmasam ellerini Silemezler gönlümden, ne aşkını ne seni Dünyamı karartsalar, görmemem için seni Büyüler yaptırsalar, sevmemem için seni Gurbete gönderseler, kan doldursa içimi Silemezler gönlümden, ne aşkını ne seni
25 years severed Take it and like it Feel like there’s nothing more End of story Thirsty, despised Real love destroys Hungry for anger Hungry for… anger The face behind the face Cold forgiveness meant not for me Race against time Collapse Fall in line Nothing is sacred Thirsty, despised Real love destroys Hungry for…
Madem ki git diyorsun Beni istemiyorsun Başını eğip söyleme Gözlerime bakta söyle Sende çok seviyorsun Gururuna yenilme Beni istemediğini Gözlerime bakta söyle Aşkımız vardı dillerde El eleydik biz her yerde Acı tatlı günlerimde Nerde o sevgilim nerde Ağlama ağlama konuş birşey söyle Yalan mı yalan mı seviyorsun işte Bir daha bir daha ayrılalım deme Beni…
Parıldayansın kalbim sözümde tek çiçeksin, Gözünde çağlayan nehir derin, akar büyür hüzün adında bir bebektin Eser serin nefeslerinde yoluna kefilim.. Yorgunum hasta dünyamda sarhoş zanaatta verseler yaratmaya Uykularımı çalan politik ilişki triplerine dumanlı tripler dilerim aga. Bu yolculuk sufi bende kalsın, biraz deliyim anlamayın Hangi birine anlatayım? Cannibal kangrenlerimde üç ceset yaktım! Farkındayım; daha yolun…
Please let me in cause my house is falling down There’s trouble all over the town Let me begin And I’ll tell you a story, how Dracula hunted me down show me that you care and of my presence you are aware we don’t need to shout or make a fuss we are devout Well…
Her gece oturup odamda Sarıyorum yaralarımı Ve yeniden topluyorum kendimi Fakat her allahın günü Sanki çamurdanmışım gibi Paramparça ediyor bu şehir beni Hep söylerdin hayat dediğin Uzun ince bir yol diye Artık ben yolumuda kaybettim Kendimi de Düşüyorum durmadan dipsiz kuyulardan Uyansam uyansam uyansam ve haykırsam Yalan yalan Gördüğüm bildiğim her şey yalan Her gece…
Gözlerimin içine bak diye diye Yoldan çıkarttın beni Ömrümü sana verdim bile bile Kuma serdin kuruttun beni Gel gidelim seyran tepelerine Seyredelim cümle alemi dedin Hani başkalarına benzemezdim Kendini yedin beni de yedin Kandırıverdin elleri kırılası Yedin ömrümü çeşmesi kuruyası Bi dahamı tövbe gözleri kör olası yar Allahtan bulasın vicdansız Ölme de kahrolasın Bahçeme incir…
Nurdan Torun: Neler doğar gün doğmadan aşkın insafa gelir Kaç bahar geçti sensiz bakarsın ecel gelir Zara: Neler doğar gün doğmadan aşkın insafa gelir Kaç bahar geçti sensiz bakarsın ecel gelir Nurdan Torun: Tatlı bir yaz akşamında ılık bir meltem eser Sanki nefesin gelir aklımdan neler geçer Zara: Gül kokulu çiçeğimsin rengini sevenler seçer Yalnızlık…
Sanma güne güneş doğmayacak bir daha Aşk kurtaracak bilirim beni bu defa Kayıtsız kaldım belki, yüreğimdeki sana Ben hayatın her yüzünü gördüm, korkmam asla Aşk eritti bak yaktı, karları kışları Unuttum bile artık senin adını Kalbinden çıkar beni, affetme hiç kendini Söz: Sude Müzik: Bülent Özdemir