Sabahat Akkiraz – Yoksul Dede

Kudret kandilinde balkıyıp duran Muhammet ali’nin nurudur billah Zuhur edip kuffarın meskenin yıkan Elinde zülfikar ali’dir billah Elinde zülfikar altında düldül Önünce kamberin dilleri bülbül Hz. fatma anam cennette bir gül Ona sırrım dedi hak resulullah Fatma anadan geldi hasan hüseyin Onların nuruyla ziyalandı din Kırklara erişti zeyneL abidin Çekeriz yasını hasbeten billah Muhammet bakırdan…

Erdal Güney – Yayla Mengisi

Varıp gidip yaylaları gezmeli Kalem alıp kaşın gözün yazmalı Önü gök önceki sarı çizmeli Öldüm gelin öldüm senin elinden Uzun olur kırkkuyunun ayağı Serin düşer yaylaların goyağı Ne sen gelin oldun ne ben güveyi Öldüm gelin öldüm senin elinden Yaz gelince her goyaklar yurd olur Güz gelince yarelerim dert olur Gelin ayşem evleriniz nerede olur…

Mor Ve Ötesi – Pis

Hepimiz hepinize dokunduk Korkunç kokular çıktı üstümüzden Elimize yüzümüze bulaştı hepsi Deliler gibi saklandık Hem de güçsüz kalıp yaşlandık Tertemiz bulaştık pisliğe Niye? Sonsuz acılara boğulduk Öldük işte en sonunda Ne yazık boş kalan hiçbir yer yok Elimiz elinize dokundu Gözler silindi yüzlerden Ne yazık farkeden hiçbir şey yok Onlara kızmayın Onlar farkında değil

İsmail Türüt – Davacıyım

Yedi sene vuruldum bir dalda yaprağa Yedi sene üstüne koydum onu toprağa Köylü şehirli aşkı güzelliğine kandım Huylarından illallah nazlarından usandım Davacıyım hakimbey vefasızın birinden İdam eyleyin onu geliyorsa elinden Anam ile babamı e kız tutsun günahın Ananın nazlı kızı senmiydin ufağım oy Bu yazıyı anlıma yazandan davacıyım Yedi yıllık yuvamı bozandan davacıyım Evimi ocağımı…

Erdal Erzincan – Gül Yüzünü Görüp

Gülyüzünü görüp divan oldum Beni mahzun etti sevdan sevdigim Cemalin şemine pervane oldum Salarım kendimi nara sevdiğim Nazar kıl aşıka ömrümün varı Sinemin zahmına melhem ol gayrı Gel kerem et bana lütfeyle bari Sensin her derdime deva sevdigim Sen saçı Leyla’ya olmuşum Mecnun Görmedim sen gibi bir güzel canan sevdiğim Bu Emrah garibi eyleme mahzun…

Mazhar Alanson – Yurt Dışındayım

Eski sevgilime duyurulur Özledim buna ne buyrulur Sorulur mu şimdi neden diye Canım istiyor bilmem işte öyle Amsterdam’a indim mekan ferahtı Neler seyrettim neler Bisikletim vardı Bir caffeye gidim sonra İyi de yapmışım Uzun kaldım havada Yurt dışındaydım Maskemi fırlattım attım Sunset bulvarı’na Ne bulvarsa bu böyle Sonsuz devasa Laptop aldım kendime İyi de yapmışım…