Ferhat Tunç – Ağlasın Yüreğim

Ak günleri soludum vurgun gecelerde Gül tenim düşümde ufuklara yürüdüm Nazlım dedim sana ben Nehirlere yazılmış yazgım dedim Kimi gün ağladım bir dal kırığına Kimi gün oturup katıksız güldüm Ağlasın yüreğim çatlasın yüreğim Ölümlere gebeyim ben Korkunun duvarlarını aştım gecelerde Sanki yeniden doğmuşum ben Ağıtlara sarıldım ağladım her gece Vurgunlar altında yaşıyorum bak yine Sevdam…

Gülden Karaböcek – Yüreğin Bir Taş

Bu sevdayı bana yakıştırmadın Kalbini kalbime yaklaştırmadın Vefa aramıştım sende bulmadım Anladım ki senin yüreğin bir taş Senden ne yar olur ne de arkadaş Anladım ki senin yürğin bir taş Aşkımı söylerken gülüp geçerdin Sevmek dediğin boş bir heves derdin Tanrı kalp verirken sen neredeydin Anladım ki senin yürğin bir taş Senden ne yar olur…

Oğuz Yılmaz – Alem Sarhoş

Sincandan çıktı ankaraya gitmeyi Oturduk bir pavyonda içmeye Biri gelsin biri gitsin Doldur kızlar hoş Alem meyhoş bizler sarhoş İçerisi çok boş Hanım kızlar çok hoş Eyvah oldukmu sarhoş Neyse çıktık dışarıya Olmuşmu sabah kimsede Kalmamış para ne olacak eyvah Zürt kaldık zürt kaldık off Rakıları içtik paraları içtik Buda yetmez gibi dayak yedik Eyvah…

Karacaoğlan – Yiğidin Eyisini Nerden Bileyim

Yiğidin eyisini nerden bileyim Yüzü güleç kendi yaman olmalı Kasavet serine çöktüğü zaman Gönlünün gâmını alan olmalı Benim sözüm yiğit olan yiğide Yiğit olan muntazırdır öğüde Ben yiğit isterim fırka dağında Yiğidin başında duman olmalı Yiğit olan yiğit kurt gibi bakar Düşmanı görünce ayağa kalkar Kapar mızrağını meydana çıkar Yiğidin ardında duran olmalı Sâfi güzel…