Falcılar falıma baktı ben sevdaya köleymişim Bütün dedikleri çıktı kurşunlara geleymişim Talihim amma karaymış bende talih ne ararmış Beni bilmiyen mi varmış çile oğlu çileymişim Gönül yakayı vermezmiş gözüm güzeli görmezmiş Başım belaya girmezmiş doğduğum gün öleymişim
Seninle birlikte yuva kuralım Ayırmasın tanrım bizi ölene kadar Göstermesin ayrılığın acılarını Mesut olup yaşıyalım mahşere kadar Ela gözlüm Tanrım bizi ömrümüzce ayırmasın Diliyelim aşkımıza kimse engel çıkarmasın Ne sen bensiz ne ben sensiz yaşarmı can sevgisiz Cennet olsa dünya bana zindan olur inan sensiz Kıskanırım çümkü seni çok seviyorum Yanımda olsan bile hep özlüyorum…
Ana) Ah kızım edalı kızım Çekilmiyor nazın Seni bir çoban istiyor Vereyim ona (Kız) Ah ana ana dilleri yana Ben varamam ona Çobanın koyunu çoktur Saydırır bana (Ana) Ah kızım edalı kızım Çekilmiyor nazın Seni bir attar istiyor Vereyim ona (Kız) Ah ana ana dilleri yana Ben varamam ona Attarın boncuğu çoktur Dizdirir bana (Ana)…
Yüreğimde yare var ah canım esmer Gözlerinde hare var süt beyaz dilber Sevgilim bir şey söyle kulun olayım Bir yanak ver gamzenden kölen olayım Ölürüm nazına boyuna posuna Ay parçası gülsün yüzün Benim olmazsan ölürüm Sevgilim doladın dilime Kapıldım aşkın seline Pek tatlı gecelerine Sardım seni akşam güzeli Yandım güzel gözlerine Kapıldım aşkın seline Pek…
To be the prince of possession, in the gallery of contempt Suffering your indiscrete discretions, and you ask me to relent As you accumulate flirtations, with the calculated calmness of the whore I am the harlequin, with diamonded costume dripping shades of green I am the harlequin, sense strangers violate my sanctuary, prowl my dreams…
Benim bildiğim sen Böyle vurduğum duymaz değilsin Benim tanıdığım sen Bu kadar vefasız değilsin Olamazsın bu sen değilsin Biranda bu kadar değişemezsin Gün geldi seninle eğlenip çoşmadıkmı Gün geldi çocuk gibi el ele koşmadıkmı Varmıydı böyle ayrılmak Yarı yolda bırakılmak Yazsam sayfalar alsam Anlatsam inanılmaz Herkeze nasip olmaz Bir aşk yaşamadıkmı…
Sen kavgaya can bedeli başladın Sen kavgayı nakış nakış işledin Mutluluğu için halkın Silahların namlusunda namluların gölgesinde Hedefini döven kurşunda kızıl kızıl şafakta Yaşıyor yaşıyor ölmedi o yaşıyor Yaşıyor yaşıyor orhanımız yaşıyor Karakoçan kızılkoçan olacak Marşımızı silahımız çalacak Mutluluğu için halkın Silahların namlusunda namluların gölgesinde Hedefini döven kurşunda kızıl kızıl şafakta Yaşıyor yaşıyor ölmedi o…
Yar gidiyor musun? Gitme; içimde bir korku var Biliyor musun? Böyle başlar ayrılıklar Gel biraz; kokunu bırak Baharımı al; soğuktur oralar Ağlıyor musun? Ağlama: hayırlar uğurlar Gurbete giden döner mi dönmez mi? Belli değil bilirim Ben bir karaağaç gölgesi buldum, Cebimde ümitlerim…
Kopsun acılarım yerinden İncitmesin ne seni Ah ne de beni Zamansız gitmelerin Bir son bulsun Yanmalarım Yarım kalmalarım Bilmem kaç sevdanın Ahı var üzerimde Yeniden doğmalar yetmez Cansızım bu bedende Kulun olayım Kölen olayım Doğmaz güneşim Olmaz sabahım Elinle kıyma aşkımıza Aşkımıza.
Yine sensiz yine gönlüm Kaçkere yeminden döndüm Baş edemedim direnemedim Bir afete gibisin bir afet Dokunsam kopacak kıyamet Yanarım çıra gibi mum gibi eririm Koparsa kopsun kıyamet