Erdal Erzincan – Yıldız

Bir yıldız doğdu nur ile Âlemi yaktı nar ile Küsülüyüm ben yar ile Niye doğdun sarı yıldız mavi yıldız Aman aman evler yıkan yıldız Evler yıkan beller büken Kanım döken kervan kıran Dön dön yâre doğru dön Yine bugün yaralandım İndim etrafı dolandım Tatlı canımdan usandım Dön dön yâre doğru dön Sana kervan kıran derler…

Toprak – Hazan

Akar akar içimi yakar da durulur mu Yoksa bu can bu kıyıda maruz olur mu Sen beni bu kadar derinden üzmezdin Değişen ne bilemedim diyen bulunur mu Sabah oldu senin için erken benim için vakit geç Hiç uyumadım seni düşünürken doğru bir neden seç Her günüm hazan bin keder Geri dönmezsen eğer Vurdun gittin sırtımı…

Nurettin Rençber – Lal

Çırpınıyor yorgun kalbim Boğazımda düğümleniyor Aldığım her nefes Nerdeyse boğulacağım Aşka hiç zaman yok Gel otur şöyle yanıma Belki de bir dokunuş Her şeyi kurtaracak Varsın geçsin hayat Sen bana bir şarkı söyle Artım tüm umudum sende anla Her an içime düşüne Şu korku parçalanır Belki dönüşür bir gün aşka Şarkı söyle geceler siyah Geceler…

Volkan Konak – Afide

Ah O Denizler Kızını Yitirdim Fırtınada Afide Duvağının Telleri Gider Hangi Sularda O Vay Bana Vaylar Bana Ah Yoruldum Anlasana Gözlerim Yaşardı Da Acıdandır Afide Afide Sandım Seni Yüreğim Yoruldu Da Afide Değilsin Sen Mercandandır Afide O Meşeler Kızını Yitirdim Sokaklarda Sevdamın Küçük Kuşu Öter Hangi Camlarda O Irmaklar Kızını Yitirdim Tıraklarda Saçlarının Gülleri Açar…

Bülent Serttaş – Şimdiki Sevdalıklar

Ederdik sevdalığı yaylarlarda dağlarda Şimdiki sevdalıklar diz kopar dabalıda eskiden sevdalıklar yürektendi yürekten şimdiki sevdalıklar hep dönüyo direkten Ederdik sevdalığı onüç on beş yaşında Bir zalimin yüzünden neler geldi başıma Eskiden sevdalıklar yürektendi yürekten Şimdiki sevdalıklar hep dönüyo direkten Eskiden sevdalıklar böyle kolay olmazdı Birbirine söz verip başkasına varmazdı Eskiden sevdalıklar yürektendi yürekten Şimdiki sevdalıklar…

Murat Yılmazyıldırım – Adsız Sevinç

Kollarındadır yollarım; Yürür durur başkalaşırım. Seyrederim zülüflerini; Kıyamet kopar sanırım. Gecenin görünmeyen yıldızları olup, Dört bir yana dağılırım. Çekilirler beni çekemeyenler; Onlara zülüflerinden bir tutam koparıp atarım. Bana kalan aşkın tadı, bütün tattıklarımdan farklı. Kaşık kaşık daldırırım, örtüleri kaldırırım. Bana kalan aşkın tadı, bütün tattıklarımdan farklı. Kaşık kaşık daldırırım, boncukları saydırırım. yollarımdadır kolların; alev alev…

Cem Karaca – 33 Kurşun

Vurun ulan vurun Ben kolay ölmem Ocakta küllenmiş közüm karnımda sözüm var Halden bilene Babam gözlerini verdi Urfa önünde Üç de kardaşını Ömrüne doyamamış üç dağ parçası üç nazlı selvi Burçlardan tepelerden minarelerden Kirve hısım aşiret çocukları Fransız kurşununa karşı koyanda Bıyıkları yeni terlemiş daha benim küçük dayım Nazif Yakışıklı hafif iyi süvari Vurun gardaş…