yazdım düşleri suyun yüzüne gözlerim denize bakar sen diplerde seni duyar kulağım seni arar sıcağım sözüm geçmez ayağım durmaz hep sana giderim zaten olmadı bunlar zaten yaşanmadılar sen gitmedin ben bitmedim ölmedi aşklar yandım yanıldım yana yana yar sana savurdum küllerimi canım yellerden yana sırrım sırdaşım yoldaşım haberin var mı ola yurdumdan kış gitmez oldu…
There is no way I can escape. Barbwires around my wrist feet and neck. Electric wires connected, Within a caged inbreed Penetrable for all and everything On chemical ground I stand On my dead wings I fly the sick earth, The ground is piercing me when I walk it, Parted from the soil, I’m parted…
Bu köyden çıkış yok mu Senden kurtuluş yok mu Senden ve senin türünden Başka bir hayat yok mu Huzur istedik çok mu Senden ve senin türünden Gel, köşeleri tutmadan gel Pisliğe batmadan, çamura yatmadan gel Gel, bileğinin hakkıyla gel Kimsenin altına yatmadan, üstüne basmadan gel Sen mi beni öldüreceksin Sen mi beni durduracaksın Tırnaklarımla kazdığım…
Her gün akşam olurken hep gelirsin aklıma Hani gün sensiz batar ya bin hatıran yanımda Hergün güneş batınca sen düşersin aklıma Hani sezsiz çekilir ay bir hüzün bırakır bana Dön bana sen dön bana dön durma kollarıma Hersey olur eskisi gibi çiçek saçtım yollarına Dön bana sen dön bana set kurma hiç aşkıma Herşey olur…
“It is the 21st century. The Final Experiment has failed. The final devastating war that was foretold by the blind minstrel Ayreon has indeed come to pass. The war has destroyed all life on Earth, making it completely uninhabitable. I hover above my own dead body…” [Lana Lane] Silence fills the air Echoes fade away…
Bilirim Aşkın Her Halini.. Seni Bildiğim Gibi.. Sana Açken Yetinmeyi Bilirim.. Bilirim Beklemeleri Yollarını Gözlemeyi.. Sessiz Çığlıklarıma Yenilmeyi Ben Bilirim.. Apansız Gittiğinde Benden.. Neleri Yıktığını Bilsen.. Beni Ne Hale Koyduğunu Bir Bİlsen.. Kaç Zaman Kaçtığımı Bilmem.. Kendimi Unuttuğumu Görsem.. Unutanırım Belkide O Halimden.. Ağladım Sessizce Kör Gecelerde.. Sakladım Gözyaşımı Pare Pare.. Yalvardım Buram Buram Kaderime…..
(Kilmister – Campbell – Dee) Death in the stars, rain on the wind, Came to the mission, couldn’t get in, Came out of nowhere, guess I’ll go back, All down to bad luck, Fire in the sky, nowhere to run, Came to the desert, burned by the sun, Came out of somewhere, I ain’t never…
Unuttun kendini eski günleri Neler yaşadık biz yıllardan beri Kader arkadaşım baçımın tacı O bir zamanlarmış hayat çok acı Vefasızlığına diyeceğim yok Nankör oluşuna itirazım yok Ey Allahtan korkmaz kuldan utanmaz Yatacak yerin yok insanlığın yok Benim sana artık başka sözüm yok Bu sana son sözüm bu son görüşüm Ne oldum deme hiç sonunu düşün…
Ne karşıdan gelen var Ne de beni geçip giden Kayboldum korkuyorum Aslında bildiğim yerler Hep tanıdık virajlar Savrulup duruyorum Bu yollar onu gidilmez yapanlar Çukurlar uçurumlar Ne kadar gitsem bitmez içimden geçer yollar Ben emekli kerem’im Aslım dijital olmuş Gizlice buluştuğumuz yer katlı otopark olmuş Yaralar ince ince yaralar Zamana bırakırım Zaman onu allar pullar…
Çok çektim elinden Yeter çektiğim elinden Şu gönlümün yüzünden Başıma gelmeyen kalmadı Sana öyle hasretimki Senin için çılgınlık ederim Seni öyle özledimki Bana gelde çılgınlık edelim Nasılda eridim Karaya büründüm Yerlerde süründüm ardından Mum gibi eridim..