Zor mu o kadar kendini bulman, Başla bu sabah tersinden günün, Cennet o kadar uzak değil ki, Keşfet yeniden kendini bu gün.. Etrafın sarıldı kaçmak fayda etmez, Rüzgarlar savurdu sürüklenmen bitmez, Silahlar çekildi mermiler tükenmez, Korkusuzca uyan bu gün Kanatlar senin, kırık olsa da Kurallar biraz şiddet yanlısı Kırılma ama kendine uzaksın Sıkı örtün üstünü…
GÖNÜL VERDİM YABAN ELİN KIZINA HAY YERİMDEN YURDUMDAN SILAMDAN ETTİ HASRET KOYDU SEVDİKLERİMLE BAŞIMA HAY HAY HAY HAY HAY HAY HAY SEVDA ZALIM GÖZYAŞIMA HEY SEVDA TAŞIYLA DAĞLADI BENİ HELE ANAM ANAM BAK ŞU HALIMA HEY HEY HEY HEY BİR AŞK İÇİN NELER GELDİ BAŞIMA HEY HEY HEY HEY BU YAŞIMDA NELER GELDİ BAŞIMA YÜKLEDİ…
Bi kibrit çak kalbimi yok Söndür at yere ez geç beni Bi nefes çek üfür ruhuma Can ver bana yaşat beni Her nefeste derin derin Bir öldür bir dirilt güldür beni Tam şu anda tam önünde Ölürüm inan ömre keder Tam şu anda tam önünde Ölürüm inan ömre keder Duman altında kaldım Göz gözü görmüyor…
Geç olmadan gel Geç olmadan gel gel gel gel Sensiz kiyarim bu canim’a Geç olmadan gel geç olmadan gel Bilmiyorum ne haldeyim Dertler dolu seferdeyim Harab olmuş firaneyim yikilmadan gel geç olmadan gel Sensin benim can yoldaşim ekmeyimsin suyum aşim Sensin benim can yoldaşim ekmeyimsin suyum aşim Yilan kaslim ceylan gozlum Yilan kaslim ceylan gozlum…
kimler girdi aklina ayrilalim diyorsun yazik degil mi bana birakip gidiyorsun böyle gitmek olur mu bu yaptigin dogru mu gözyaslarim kurur mu birakip gitiyorsun her söze kulak asip ayriligi yaratip beni sensiz birakip nereye gitiyorsun böyle gitmek [Nakarat]
Uykumdan uyandım yüzümü yıkarken Düşündüm bir daha sordum niye neden Şu hayatta hiç mi şansım yok Sanki o aynada gördüm gidenleri Hatta üşenmeden saydım bitenleri Çözemedim hesabı veren yok Gitmez bu böyle gitmez Hayat bir deniz gözlerinde İsyanım var sözlerimde Ah ne zaman gülecek yüzümüz ne zaman Değecek elleri talihin ah ne zaman Oturmuş karşıma…
Boğazımıza Kadar Zihinlere kördüğüm atar eliniz Sen varsın gördüğüm kadar etini İş yapabilmek için piyasada, Açacaksın; göğsünü ya da elini Şunun ateşini söndürüp bana getirin Şans değil, gördüğün kara kedidir Nasıl iş? Nasıl asıl sanatçılar açken, Yedi – yirmi dört sövdüğüm adam geçinir? Taktikler dönüyor; konuşmadan anlaşıp Sorunlara yaklaşıp yorulmadan anladım; Bu piyasa Hilal Cebeci’nin…
Kalbimde binbir aci sendin basimin taci mademki gidiyorsun gülle gülle yabanci Kalbimde binbir aci sendin basimin taci mademki gidiyorsun gülle gülle yabanci ettigin yanina kalmaz seven insan unutmaz güvenme güzeligine bu dünya sanada kalmaz ettigin yanina kalmaz seven insan unutmaz güvenme güzeligine bu dünya sanada kalmaz seni gördügüm güne bin defa lanet olsun seni sevdigim…
Bir kuru çiçek gibi Saklıyorum sevgini Mektupların eskidi Ne çok özledim seni Yürüdüm gölgem önde Anılarla kol kola Ağlıyor papatyalar Sevda tarlalarında Gün geçmiyor bir hüzün bir telaş Yaşamak ne zor şeymiş be arkadaş Gözyaşlarım kurumuş akmıyor Yüreğim yangın yeri be arkadaş Hay ay ay arkadaş Hay ay ay arkadaş Mektupların eskidi Bir kuru çiçek…
Şimdi saat sensizliğin ertesi Yıldız doğmuş gökyüzü ay aydın Avutulmuş çocuklar çoktan sustu Birben kaldım tenhasında… Gecenin avutulmamıs ben. Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim Ki bu yaşlar utangaç boynunun kolyesi olsun Buda benim sana ayrılırken hediyem olsun. Soytarılık etmeden güldürebilmek seni Ekmek çalmadan doyurabilmek Ve haksızlık etmeden doğan güneşe Bütün aydınlıkları içine sezebilmek gibi Mülteci isteklerim…