Ege – Yanıyor

Kaçıncı gün bugün senden uzakta geçen Kaçıncı gecem yalnız sessiz beni kahreden Kaçıncı özleyiş bu kaçıncı bekleyiş Bir umut içimde zulmeden Yanıyor yanıyor yanıyor yüreğim Ruhumdan silinmen Tanrı’dan dileğim Bin defa öldürdün bin defa dirildim Tövbeler diyorken sana denk geldim Bin defa sevildim bir defa sevdim Tanrım bana güç ver aşka yenildim Yanıyor yanıyor yanıyor…

Tual – Hüzün

içimde bir gizli hüzün var sanki.. bir gölge kadar yalnızım.. kendine bakan bir ayna misali.. üzgünüm şimdi dargınım. acıyım.. acıdan öteyim belki kaybolan yıllar ardında. hayaller, kırıldığında… bir taşın suskunlığunda… ayazda kalmış bir kuş yüreğim. soğuk sert taşlar gibiyim.. bitmeyen kışlar gibiyim .. bağrıma şimdi taşmı basayım…

Karacaoğlan – Ataşım Yanmadan Tütünüm Tüter

Ataşım yanmadan tütünüm tüter Bulutun havaya ağdığı gibi Yarin bahçesinde bülbüller öter Ayın on dördünde doğduğu gibi O yar bize yine name yollamış Arif olan sözlerinden anlamış Al yanaklar domur domur terlemiş Rahmetin güllere yağdığı gibi Karac’oğlan eydür başların tacı Ayrılık şerbeti zehirden acı Kıvrım kıvrım olmuş zülfünün ucu Mor menevşe boynun eğdiği gibi

Uğur Arslan – Gözlerin

ve gözlerin gelir aklıma ve sözlerin gidişin gitmiyor gözümün önünden ve izleri derin ilk değilsin bu seninde bildiğin ve yine biliyorsun sen son sevdiğim şimdi uzaklardasın ben çamlar arasında bir hastane odasında ciğerimde ince bir hastalık içimde kapanmak bilmeyen bir yara ve sanki elimde inadına bir sigara biliyorum dönmeyeceksin hatta arkana bile bakmazsın gün gelir…