Yaşar – Gelmeyi La

Aşkın gözü körmüş derler ya seninki ne Ben biraz dağıttım halimi görsene Parçalandı içim bütün cam kırıkları Olsun yapıştırırım kendimi seninle Gelmeyi la gitmeyi sol kalmayı sen bana sor Sol yanıma sancıyı mi sapladın ey sevgili Gelmeyi la gitmeyi sol kalmayı sen bana sor Sol yanıma sancıyı mi bu böyle gitmemeli Taş yerinde ağır bak…

Özdemir Erdoğan – Fahriye Abla

Eviniz kutu gibi küçücük bir evdi Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi Güneşin batmasına yakın saatlerde Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede Yaz, kış yeşil bir saksı ıtır pencerede Bahçende akasyalar açardı baharla Ne şirin komşumuzdun sen, Fahriye Abla! Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye Abla! Önce upuzun, sonra kesik saçın vardı Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı…

Killa Hakan – Dokunma Yanar

Gölgem ardinda Dün gece rüyalarindan gecenler bugün hatira Sade hatira Bin bir gece ülkesi degil yasam ölüm ardinda gölgem ardinda Hayatini unut kurut istikbalini ayaklar altinda ezilen seviyeni Zor gecen günleri Mazide kalsin motivasyon biraksin kominikasyon yaratsin Halüsinasyonla kalirsin Tek basina kolaymidir huzurlu yasayan varmidir Namuslu kalmak zararmidir arsizlar kanmidir Alsin seni yaradan ölmüs zaten…

İzel – Haberin Olmaz

Yalvarıp suçlu gibi Seni inandırmaya niyetim yok Sakın ağlamamı bekleme Sen kendine aşk mı Kölemi arıyorsun Beni saymaya yeni düşler kur kendine Yüzüme bak çocuk değilim ben Ya çıkar at beni yüreğinden Ya da sarıl bana delilenme sev Boşa geçen onca güne hayret Ya bitir burada ya devam et Ama yeter artık soru sorma sus…

Hakan Yeşilyurt – Her Şey Boş

Dün geceyi benle sabah etmedin Yürüdük aynı yolları beni bilmedin Gidersen küçüğüm beni sevmedin Oysa ben başkasına gönül vermedim Her şey boş dünyada Her şey boş hayatta Yaşadığın kar yanına Yaşayalım sonunu düşünmeden Ağlayalım kederden, hüzünden Bir oyun değil mi hayat Sahnelenmeyen Oyuncu olmak dururken seyretmek neden Her şey boş dünyada Her şey boş hayatta…