Türkü – Yiğidim Aslanım

Şu Sılanın Ufak Tefek Yolları Ağrıdan Sızıdan Tutmaz Elleri Tepeden Tırnağa Şiir Dilleri Yiğidim Aslanım Burda Yatıyor Bugün Efkarlıyım Açmasın Güller Yiğidimden Kara Haber Verdiler Demirden Döşeği Taştan Sedirler Yiğidim Aslanım Bumda Yatıyor Ne Bir Haram Yedi Ne Cana Kıydı Ekmek Kadar Temiz Su Gibi Aydın Hiç Kimse Duymadan Hükümler Giydin Yiğidim Aslanım Burda Yatıyor…

Türkü – Bir Kökte Uzamış Sarmaşık Gibi

Bir Kökte Uzamış Sarmaşık Gibi Dökülmüş Gerdana Saçların Güzel Ufukta Gözlerin Bir Işık Gibi Kara Bulut Gibi Kaşların Güzel Her Güzel De Eda İle Salınmaz Huri Misin Melek Misin Bilinmez Arasan Dünyayı Eşin Bulunmaz Firdevs-İ Alada Eşlerin Güzel Görünce Derdimi Arttırdın Kat Kat Can Alıcı Gözler Sanki Bir Cellat Veyseli Kapından Eyleme Azad Bana Yastık…

Toprak – Ceylanım

Ey benim sevdasına yandığım Ey benim uğruna can adadığım Nerdeysen dön gel gözü karalım Ay dedin yıl oldu gittin gelmedin Mevsimler değişti hala dönmedin Ağladım kaç kere sabah etmedim Yokluğun başıma bela ceylanım Ceylanım ceylanım nazlı ceylanım Dağlarda gezen gönlü yaralım Yalansız yanlışsız sevmişken seni Bu ayrılık yeter dön gel ceylanım Gülümdün koklamaya doymadım Yar…

Murat Yılmazyıldırım – Ağlama Gülen Yelken

Ağlama gülen yelken Kuşlar uçup giderken Beni de al yanına Aşk ateşi sönmeden Ayrılık gelir sevgiler yenir Diller günahlar verir Uykular biter gözyaşı içer Ölümle büyür geceler Ağlama gülen yelken Belki gelir ak yeller Beni de al yanına Mavi güneş açınca Acılar uçar Gözyaşı kaçar Aşık yollara bakar Ruhunda yaşar Adında açar El değmemiş goncalar…

Varathron – La Reine Noir

Shattering the serpent egg Black shape reincarnates Baptized in underworlds places Domination of mystical worship A weird shrine with malevolent colors Manfully conquers the time Disequilibrium of universal balance La Reine Noir is cast to Earth ?La Reine Noir Withering in weakly sunlight Petrified instincts awaken once again – La Reine Noir Number the corpses…

Hakan Peker – Gece Gözlüm

Yine haklı çıktın gördüm Sana döneceğimi biliyordun Farkına vardım ama çok geç Seni de kendimi de bitirdim Gece gözlüm nurum sensin Beni son kez affet gitsin Gözlerime bir kere iyi bak Görmüyormusun bu kalpte teksin pişman olmayacaksın söözz Kara kara düşüne düşüne eridim sevgilim Güzel yüzün hiç aklımdan çıkmadı benim Dersimi aldım geceleri sensiz kaldım…

Murat Göğebakan – Kapına Kırmızı Bir Gül Bıraktım

Bu akşam giderken sessiz sedasız Son bir defa dönüp yollara baktım Gözlerimde yaşlar dilimde şarkın Kapına kırmızı bir gül bıraktım Sanmaki dönerim artık geriye Bu sana aşkımdan en son hediye Beni hatırlayıp ağlarsın diye Kapına kırmızı bir gül bıraktım Mektuplarım sustu dillerim sustu Bütün şarkılarım hep sana küstü Yağmurlar yağarken bir akşam üstü Kapına kırmızı…

Fikret Kızılok – Boş Birer Eldiven Gibi

Fidan gibiydik Şakırdayan bir şelale gibi akardı göz bebeklerimizden Yirmi yaşında, yirmi bir yaşında, yirmi iki yaşında İşkencecilerin acımasız ellerine terkedildik Direndik Küçücük yüreğimizle direndik, gururumuzla Suratlarına karşı bahar çiçekleri gibi taptaze inançlarımızı fırlattık Boş birer eldiven gibi Utanmadılar Utanmadılar insanlıklarından Utanmadılar erkekliklerinden Hücrelere atıldık Ey halkım, unutma bizi! Unutma bizi! Unutma bizi!