Cahit Öztelli – Kınacılar Çay Başına Dizildi

Kınacılar çay başına dizildi Yeşil kınam altın tasda ezildi Kınayı görünce benzim bozuldu Ağla anam ağlamanın günüdür Ocağımızın taşı kara Yüreğimin başı yara Sabahleyin kalk da anam Kızım diye yerim ara Al kekliğim seke seke Boğazında gümüş halka Ben evimden ayrılmazken Ayırdılar çeke çeke Evimizin önü marul Sular akar harıl harıl Nolur anam gel bir…

Zerrin Özer – Aşkı Sen Öğrettin

Aşkı sen öğrettin sevgilim bana Ben senin yanında hasretim sana Ateş olmadan duman tütermi Aşık olanların derdi bitermi Aşık olan garibin derdi bitermi Yolunda ölsemde inanki üzülmem Verdiğin bu sözlerden asla dönmem Yolunda ölsemde inanki üzülmem Ettiğim yeminden ben asla dönmem Ateş olmadan duman tütermi Aşık olanların derdi bitermi Aşık olan garibin derdi bitermi Seninle…

Gülden Karaböcek – Değmez

Geçte olsa seni tanıdım artık O sahte aşkına kanmaya değmez Bana olan sevgin bitti sonunda Ugrunda düşünüp yanmaya değmez Kül olsun gözlerim seni ararsa Tutulsun dillerim seni ararsa Kırılsın ellerim seni tutarsa Ugrunda aglayıp yanmaya değmez Bunda sonra sana kanmam birdaha Aşkın ateşiyle yanmam birdaha Sana gelmem için yalvar allaha Bir daha kapını çalmaya değmez…

Berdan Mardini – Berzi

Berzi berzi berzi sevdalım oy berzi Berzi berzi berzi belalım oy berzi Düşürdün aşkına ay döndüm şaşkına Berzi berzi berzi sevdalım oy berzi Berzi berzi berzi belalım oy berzi Dar fistan yaraşır gülleri oynaşır Salınıp gidende gözlerim kamaşır Berzi berzi berzi sevdalım oy berzi Berzi berzi berzi belalli le berzi Geliver yanıma sarılam boynuna Ay…

Tanju Okan – Özür Diliyorum

Özür diliyorum sizden giden eski sevgililer Kalbimde ben artık sizi sizleri affettim. Son aşktan bilseniz benden neler götürdü neler En çaresizini tattım ondan ihanetin Bir bakış uğruna kıskandım bazen terk ettim Bir acı söz uğruna yüzümü göstermezdim Bu sona hazırladım demek kendi kendimi Özür diliyorum sizden eski sevgililer Özür diliyorum sizden eski sevgililer Maziye dönüp…

Şebnem Ferah – Çakıl Taşları

benim çakıl taşlarım var irili ufaklı kaybolduğumda yere yayıp yol yaptığım çakıl taşlarım var her yerden topladığım boşluğa düştüğümde oyunlar yaratıp oynadığım benim bir sözlüğüm var unutulmuş bir dil oysa ki içinde her şeyin anlamı gizli benim bir gözlüğüm var sol camı kırıldı taktığım zamanlarda içini gösteren adeta sen hiç ‘hiç’ oldun mu, birden duruldun…