Mesele bu uslanmayan gönlüm
Değişemem böyle geçti ömrüm
Ne sevdalar ne vedalar gördüm
Bilemezsin nasıl yanıp söndüm
Anla, n’olur anla
Alışırsın buna sende zamanla
Sorma n’olur sorma
Ben böyleyim, beni artık fazla yorma
Hoppa hoppa ruhum hoppa
Bir gün orda bir gün burda
Hoppa hoppa ruhum hoppa
Hiç yanılmaz bu husuta
Hoppa hoppa ruhum hoppa
Bir gün onla bir gün bunla
Hoppa hoppa ruhum hoppa
Bana uymaz hiçbir sevda
Geçte olsa seni tanıdım artık O sahte aşkını anmaya değmez Yüzündeki maske düştü sonunda Yolunda bir ömür yakmaya değmez Kör olsun gözlerim seni ararsa Tutulsun dillerim seni anarsa Kırılsın ellerim seni sararsa Uğrunda ağlayıp yanmaya değmez Bundan sonra sana kanmam bir daha Aşkın ateşiyle yanmam bir daha Sana dönmem için yalvar Allah’a Bir daha kapını…
Dudak etlerinde kanlı bir tebessüm beliriverse en ufak olan atlasın hamili benim benim soğmamış lavlarıyla taşıyan dağları yağmalanmış aşkları anakıtaları bire bin acı veren-geren siz üzülmeyin azizim! hatıranız dün gibi tertemizdir ellerimde büyüyen o kısrağın beyaz yeleleri gibi alın terimi titreyen kas liflerime siliyorum hatıranıza değil kuru ekmeği yağmur suyunda yumuşatıp yediğimiz o geçlik fakirliklerinden…
Keş taklidi yaparken içici olan MC ya da Rap yorumu zenci sanıp sallar boxerda siki Ben onlar olamadım, hala slip giyiyorum Boyuyla övünmeden işlevi verirmiş zevki Sorun diye anlattığın bu muydu yani? Ben konsolosluk sorgusuna tabi, “GO HOME YANKEE” Kaçınız şarkınız yüzünden sorguya çekildi? Diş gösterme bana, iş yap kolpa zenci Seninle farkım popülasyon algısında…
aşık oldum gül cemalin görünce gönül dağlarımın dumanı sensin ikrar verdim ikrarımı alınca benim can katlimin fermanı sensin sana kurban ettim kendi kendimi aşkın seli ile yıktın bendimi meçhuli aşkınla yanıp döndün mü ancak bu derdimin dermanı sensin
Yalnız kalan ruhumun acısı çok derindir Yıllar geçse de inan kalbimin esiridir Alamaz bin sevgili kalbimdeki şu yeri Sanki içimde açan bu sarmaşık gülleri Her yerde hatıran var her şey seninle dolu Her yerde senin ismin bu yol aşkımın yolu Alamaz bin sevgili kalbimdeki şu yeri Sanki içimde açan bu sarmaşık gülleri
Yağmurlar içinden ıslandım geldim Bir kuru değneye yaslandım geldim Sıcacık çorbana muhtacım inan Ölümlerden geçtim uslandım geldim Üşüdü ellerim üşüdü kalbim Yaban ellerinde taşlandım geldim Sanki cehennemdi sensizlik bana Irmaklar içinden sislendim geldim Tren yollarında islendim geldim Kalmadı hevesim kalmadı inan Yıkandım arındım süslendim geldim Sana geldim sana kucaklarmısın Bilmemki yeniden bağışlarmısın
4 Comments