Penisilin – İçten Nameler

(sefir)

yollarımda karaçelengi koyanı vurma asla

zorlanan hayatım oldu kalbi sakla kapta

kaptanım rotasını çizdi sağlı sollu yapma

bırak akıpta gitsin arkadaş vicudum hasta

kurt köpek dalaşıda yapma ağla sende haline

korlanır bu mızrak amma kaç yazarki kalbime

anlamam neden savaş olur biterki ah be

sözümde olanı biteni yazdım kaplanım kafeste

sıcak bi kar soğuk güneş kırık bu kol lan haydi

cenaze töreni oldu bitti ağlayan yok abi

saçlarım beyaz bak artık kalp bu kaderi sildi

silindi kaderi olmamış bikimi kim ve kindi

organın kesildi kan damarlarında durmaz

simsiyah bi mermi oldu sözlerim mi susmaz

çok büyük yürek taşır bu insan hiçmi korkmaz

tertemiz hayallerimde uçtu gitti bıkmaz

keskinim demir bilek hayatta böyle bitti

yolun sonu gözükse keşke anidendi geldi

tekbir anı yaşama hevesi vardı odamı gitti

hepte gidenim oldu be gelen bitane yokki

sözlerim bi kağıda aktı aracı oldu hep kalem

son bi söz ve son nefeste acırım hali ahlem

hep harammı oldu işlerimde bende tek harem

haremlerimde yandı çok üzüldüm evren harben

yıldırımmı düştü ensene kapandı gözlerin

çokta zor hayatım amma bende hep dayan derim

sözlerim mi gerçeğim mi oldu ağlatan seni

en sonunda anladım ve zor hayatı teptim..

(farabi)

ben miyim bu ben bendemiyim ki bilmem nerdeyim

başlangıcını mayısta yaptığım seferdeyim

17 senedir bensiz yıpranmış bi tekneyim

okyanusta öyle fazlayız ki devrilmekteyim

rüzgarım çok dert yanmaya lüzum yok yüzüm yok

belki çözüm çok vaaza karın tok hayatın bok

ne de olsa istemeden kullanılınca kok

göznü tuval misalse ressamın çok olur

karanlık odamı içten içe doldurur

ön yargı her zaman doğrumudur

içine atarsan zararı yoktur

dedi bir melek ve onca senemi içime attım

baktım son yargıları bile esirger olmuşum

fark edemedne küsümüşüm hayata bi muhabbet olmayınca

kandırılmışım çok kez aldatılmışım ateşlere

atlatılmışım uçurumdan aşağı gözüm bağlı

derinlere dalmışım çok su yutmuşum nedense

aldatılmışım hayatla

ben hep dikenle yaşamışım ayaklarımda

her adımda acıya maruz kalmışım (hıçkırıklarımsa mahçup)

kendimi bildim bileli bir eylem içindeyim ayakta durmak adına

yorgunluk mühim değil de kırgınlık var her nefeste

her günümde meyve yerine su toplamıştı ellerim

uykusuzluk mateminde kanlanırdı gözlerim

yorgunluk aklı alırdı elden anlaşılmazdı sözlerim

hasımlarda mesken tutana tek sözlük dilim..

Similar Posts

5 Comments

  1. Geri bildirim: Pingback
  2. Geri bildirim: Pingback
  3. Geri bildirim: Pingback
  4. Geri bildirim: Pingback
  5. Geri bildirim: Pingback

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir