Ankaralı Namık – Beyaz Giyme Soz Olur

Bitti çoktan geçti çoktan Seçti aşk yolunu Zordu senden ayrılırken Oynamak bu oyunu Bitti çoktan geçti çoktan Seçti aşk yolunu Zordu senden ayrılırken Oynamak bu oyunu Küçük aşkımın yalan yüzü göründü Kucak açtığım yürek kaça bölündü Savaş açtığım kader bana üzüldü Perişan yürek gidenlere hüzündü Beni yüreğine hapsetme bana sakın acıma Gidişime alışacaksın zamanla Kısa…

Anladım sen de yalnızsın Aldanmış, aldatılmış, yalnız kalmışsın Kapatmışsın kapıları, kalen düşmüş Yara almaktan yılmışsın İnan ki seni anlarım Senle oturur ağlarım Derdin hiç kimseye inanmamaksa Ben bu güveni sağlarım Gel korkmayalım Yıkılmazsa tabu olmaz biz yıkalım Cesareti şeytan almış götürmüşse Şeytanın bacağını biz kıralım Söz – Müzik: Müfide İnselel

Adi Mehmet… Kara kitanin kara gözlü, zayif yüzlü çocugu. Göz kapaklarinda günes ve çapaklari çöl sarisi. Çaresizligin girdabinda. Kelebek renkli yüzünün yorgun yarisi. Adi Mehmet… Bir halkin hikayesi yani. Yeni günün soldugu beldeye, asirlar öncesinin bir yolculuk efsanesi. Bir halkin ismi yani. Kaderden ötesi olmayan. Adi Mehmet… Kimseden medet ummayan. Aç karinli, hasta yüzlü ama…

O derin gözlerinde yine Boğulmak istiyorum Belki geri gelirsin diye Hiç bir yere gitmiyorum Şu sendeki zalimliğe karşı Bu bendeki aşktan da öte birşey Açtım ellerimi tanrıya Kavuşsun bütün sevgililer Kırılsın bütün kadehler Yerlere dökülsün meyler Sen yanımda yoksun ya Yıkılsın meyhaneler(2) O derin gözlerinde yine Boğulmak istiyorum Belki geri gelirsin diye Hiç bir yere…

Kırolara mırolara Ayılara dayılara Ceplerine para koyup Hergün gezen adaylara Kırolara mırolara Ayılara dayılara Hergün esen olaylara Şaşırmayın Kırlarda barlarda lüks otellerde Taksimde maksimde artık her yerde Joggingde aerobikte body buildingde Toplantıda klüplerde tuvaletlerde Ceplerinde marlboro çakmak da zippo Levisin üstüne ipek giymiş kiro Ruhu odun gövde agaç kafasi sunta Altın semer giyse bile zonta…

I used to be a King and everything around me turned to gold I thought I had everything and now I