Murat Göğebakan – Yar

Dansın ve aşkı çırpıp hayat gözlerimin pisliğinde vals oir gene hırçın . Dudakların şehvetle haykırsın , hala en zarif dansımsın . Bu pist altında ince bir fay hattı ve şuanki mevcut çöküntüm gözlerin kaynaklı . Şimdi kendini gömmek için enkaz… şeç gülüm bilanço ortada çünkü sen sağ ben ölü . Aşk bize geç kalmış ve…

Aşk ipliğiyle dikilen dikiş Bir ömür boyu sökülmez imiş Beni diktiler de ne oldu sanki Her tarafım yama yama yama yama Takıldım bak oltaya Düşüverdim ortaya Söken diken boş kalmaz Yama yama yama Her önüne gelen takılır bana Uçtu yine aklım geldim oyuna Beni diktilerde ne oldu sanki Her tarafım yama yama yama yama Takıldım…

kumbaromo kumbaromo filor loka losi paste fomde pragese endosi ke nori na efi asme perepe o mune pekam pare na istem paka aksi kumpare ke kumpara na simper nonto mensi posimantin kumpariya haye kont liyasa na prafim kefi hiya na inse kumpare kalafo ena eske hiya na timek sebek samenos savalar dikfor miya

Beni çocukluğuma götürün Sarı saçlı bebeğimi özledim Hani almanya”dan gelen Ağlayıp, yürüyen, şarkı söyleyen Uyumak için beni bekleyen bebeğimi özledim Şu yalan dünyada Çıkarsız sevgileri özledim Çocuk kalbini Ve paylaşmayı sırasız Beni çocukluğuma götürün Doğum günümde Lunaparka, çarpışan arabalara Atlıkarıncaya Hatta deve-cüce aynalara götürün beni Kim bilir küçülürüm belki de Yine iki top dondurma yerim…

Dünyada inanmazdım biteceğine Beni böyle bırakıp gideceğine Şarkıların günahı yok Acıtan sensin içini Hangimiz istedi söyle bu adaletsiz seçimi Hayalin kırılınca İmkansızı umunca Korkular gerçek olunca Göz yaşım ahh kurumuyor Bu yürek ilk defa bugün kırılmıyor Ben unuttum desemde yerin hala dolmuyor

How nice, The breeze that licks your hair The parfume that you wear Don’t try to find the words That Define the way we are How wise, To think that we could blame This circulating game Don’t try to comprehand This Foul treachery we’re in