Musa Eroğlu – Felek Çakmağını Üstüme Çaktı

Aglatip küstüreceksen Hep boyun büktüreceksen Gözyasi döktüreceksen Sevme beni sevme beni Kalpten silip atacaksan Derdime dert katacaksan Baska bir el tutacaksan Sevme beni sevme beni Halimi bilmeyeceksen Gidip de dönmeyeceksen Yolumda ölmeyeceksen Sevme beni sevme beni

Nazlı Kız Herşey gelip geçiyor Hayat demir tavında Başımdan neler geçti Henüz erken yaşımda Olmaz dediğim oldu Olur dediğim olmaz Bir sen varsın gel etme Gitme ne olur sabrım az Nazlanma nazlı kız Yaralarım azdı kız Yetmez mi az mı kız Öldürmen farz mı kız Birçok işte bulundum Dikiş tutturmak için Vur kaç işte vuruldum…

Written by John Mellencamp The old paper mill stinks up the beaches As I walk along the ocean shore. I’m just a plain man, thoughts full of creases, Haven’t accomplished much, but I dream of more. Mansions in heaven, I see myself walking with the King. The angels are descending to wrap me up in…

Saçlarıma rüzgar değdi Elin gibi elin gibi Ben o rüzgarı tanırım Gül kokulu tenin gibi Sağım yalan solum yalan Giden yalan dönen yalan Döndüm baktım dünya yalan Senin gibi senin gibi Geldin öldüm güldün öldüm Elattın uykumu böldün Ben bülbüldüm sen de güldün Bakma bana bir el gibi Bu yol gidip dönülmezmiş Bu iz tarif…

Sen su gibi aktın ey yar Beni bıraktın kum gibi Sen alazlandın hep yandın Ben savruldum kül gibi Sen yeller gibi sert estin Ben kırıldım bak güller gibi Sen dert üstüne dert açtın Düşmanın mıyım ey sevgili Bilseydim yar başıma bela başıma bela Duysaydım ki bi nazlı eda bi nazlı nida Sorsaydım sana yüreğim yanar…

ben bozkırdaki ağaç sen uzakta akan su özlemi yüreğimin yüzyıllardır yakan su bir ağrılı bekleyiş ki tükenmez bir türlü ne duam işitilir ne söylediğim türkü kavrulmuş dallarımdan haber etsinler diye nice kuşlar uçurdum dönmediler geriye ya seni bilmediler ya unuttular beni kuru değnekler ile hep bir tuttular beni sen uzakta akan su ben bozkırdaki ağaç…