Fatih Kısaparmak – Türkülerle Gömün Beni

Mektebin bacaları Ders verir hocaları Kim yarimi sorarsa Odur birincileri Ay doğar bedir allah Bu sevda nedir allah Ya benim muradım ver Ya beni öldür allah

Bak şunlara güzel değil mi..? İnanmak güç ya hepsi benim mi..? Bunları bir de sen gel, gör desem gelir mi..? İstediğini sor, kimse bilmiyor İşte hazinem kimse inanmıyor Bunları bir görseler “yoo” Anlamazlar ki… Asla bilmediğim bu şeyler nedir..? Ama onlar benim hazinem..! “tamam kaç tane olsun..? 20 mi..?” Gerçekler bunlar değil aslında… İsterdim o…

Bazen olmaz biliyoruz akıl kitlenir sır gibi Sözcükler susuverir fitili kısa mum gibi Yok bi şey laf mı ki var birden çok biliyoruz Hepimizin hayatı hani kesik süt gibi Sormadan kendini kırmadan Bırak dağınık kalsın boşver Tüm hataları katladım En görünür yerde rafladım Unutmamak nihai ağrı kesici anladım Bazen olmaz biliyoruz akıl kitlenir sır gibi…

Bir dalda koparılan iki beyaz gül gibi Başkasının ellerinde solacakmıyız Ayrı ayrı kafeslerde tutsak olan kuşlar gibi Kavuşmadan birbirimize çürüyecekmiyiz Duamızı duymadı ikimizi yaradan Aldı seni elimden yaktı beni acıdan Aramızda bir sır vardı sakın eller duymasın Belki bir gün kavuşturur umut kesilmez tarıdan Korktuğumuz başımıza geldi nihayet Birleşen ellerimiz ayrıldı işte Gerçek sevgimize hiç…

The south coast of Texas is a thin slice of life It’ s salty and hard it it stern as a knife Where the wind is for blwon’ up hurricanes for showin’ The snakes how to swim and the trees how to lean Chorus The shrimpers and their ladies are out in the beer joints…

Kalbimdeki tatlı sızı Sensin bu gönlümün yazı Bakışların öyle güzel Öldürüyor beni nazı Karda açan çiçek gibi Çölde yağan yağmur gibi Sevincimsin mutluluksun Sana öyle hasretim ki Gülüm benim gülüm benim Derdim aşkım canım benim Ayırmasın tanrım bizi Budur inan tek dileğim Bir yürürse bahar yürür Çiçek yürür peşin sıra Gülüşlerin ömre bedel Can katıyor…