Yırtık Uçurtma – Biçare

Aşkın şartı ağlatmakmış bilemem Hayalin var gözlerinde silemem Göç etmeye razıyım bu dünyada Senden ayrı yaşamayı istemem Sevdim seni, sevilmekti tek arzum Aşk aradım keder buldum dert buldum Esir gibi dudağında bu sevdama Şu tertemiz aşkımı çok gördün bana Yaşarımın sen oldun tek sebebi Anlmadın seni gerçek seveni Sürünmeye razıyım ben seninle Ne istedin alay…

Karaladım saklamıyorum Boş hevesler kitabını O sokaklardan geçmem Bir daha atmam Adımımı Söz verdim kalbime Hep senin olacağım Artık asla vazgeçmem Yeni bir sayfa açıyorum sonunda Terkettim herşeyi Bıktım yalanlardan Şimdi masum ellerim Utanırım sıkılırım Nereye koysan öyle kalırım Alışırım alışırım Seni mahçup etmem Çalışırım çabalarım Sana güller gibi bakarım Alışırım alışırım Seni mahçup etmem

Nakarat: Gülüp geçerdim belki yaşım akmasaydı. İçim iplemezdi böyle koymasaydı. Kitap satardı belki TV olmasaydı. Beyaz yaşardı belki siyah vurmasaydı. Zaman dururdu belki dünya dönmeseydi. Yalan hoş gelirdi , gerçek bilmeseydim. Gönül susardı belki gözüm görmeseydi. Dünüm yaşardı belki yarın ölmeseydi. Öss denilen seçmecelik karpuz. Bir yılımı harap etti helal olsun. Deneme test , ders…

“Monday, July 16, 1945, 5:30 A.M.” Fuel this hate And you’ll never be the same again Now I’m feeling again and again Fuel this hate And you’re living on the edge again Just like we felt back then Fuel this hate And you’ll never be the same again When you just don’t give a damn…

Işıklar içinde kimsesiz Şehrin içinde sevgisiz Seni ben gördüm Seni ben sevdim böylece Duygular içinde belirsiz İnsanlar içinde dengesiz Seni ben gördüm Seni ben sevdim böylece Oysa bir gün Tam bir gün önce Mutluluk vardı…

Here in my van I can beat my small cock Fart on your face Sleep on a loaf Here in my can I can piss in a cup Scrounge for some change Do what I want I can lose Here in my van I can eat my small squid Dance the can-can With my feet…