Hayko Cepkin – Hangimiz Masumuz

Ain’t nothin’ in the world that I like better Than bacon & lettuce & homegrown tomatoes Up in the mornin’ out in the garden Get you a ripe one don’t get a hard one Plant `em in the spring eat `em in the summer All winter with out `em’s a culinary bummer I forget all…

Karşımdasın yanımda değil Gözündeyim gönlünde değil Sana seslenen bu kalbi dinle Peşindeyim Peşindeyim Al beni koynuna senle dolayım Gecenin ayazında sana sokulayım Kederi at kaderle yazgın olayım Derdine herzaman çare olayım

Bir yavru yolladım gurbet ellere Emaneti sana da bozatlı hızır Seni bekçi derler de nice ellere Emeneti sana bozatlı hızır Efendim, uy uy uy uy uy Ah nice günler gördüm aklı karalı Nice günler gördüm dertli çareli Bir yavru yolladım yürek yaralı Emeneti sana bozatlı hızır Haktan bize bizden halka zulüm yok İmanım var vadesize…

Bütün herkes, hatta millet Benim için sana engeller koydu Bana senin kara rengin kar tanesi, Yok ki dengin, olanlar oldu… Gel telafi et kırdığın parçaların hepsi bir yerde Sen durum aciliyetini, ciddiyetini iyi bilirsin Şunun adını koyalım artık yanıyor ateş olduğu yerde İki dudağının arasında bir cümleye bakar yok desende… Olanlar oldu sonu yok rüya…

Kipriğin kaşına da değdiği zaman, Bekletme sevdiğim de vur beni beni. Sevdanın şafağı da söktüğü zaman, Diyardan diyara da sür beni beni. Saçların rüzgarı da tel tel biçende, Dudağın dilinden de şerbet içende. Gönlümde duygular ateş saçan da, Alevden gömleğe sar beni beni.

Seninle tanışmam geçen kışındı Romandın gözlerin satırbaşındı Okuya okuya ismin aşındı Bu aşkın modası geçti diyorum Müsaaden olursa ben gidiyorum Eşkıya bakışın beni yıldırdı Hançeriyle gururuma saldırdı Gönlüm ayrılığa kadeh kaldırdı Hasretin zehrolsa içti diyorum Müsaaden olursa ben gidiyorum Bir zaman gözyaşı döktü sürekli Nerede o eski yufka yürekli Kelebek gönlüme çiçek gerekli Senin ilkbaharın…