Grup Çığ – Yaş Kabak Kuru Kabak

if you could really see then you would ask of me she knew the well was far too deep for him to wet his lips but something told her that he spoke of so much more than all of this if you could really see then you would ask of me when he spoke, she…

(Diane Warren) Well I, I still can remember times When the night seemed to surround me I was sure the sun would never shine on me And I, I thought it my destiny To walk this world alone But now you’re here with me Now you’re here with me And I don’t regret the rain…

Missionaries up from the South Have come to put words in our ignorant mouths Big company muscles flex And we’re all pulled along by the seat of our kecks Popstars to lead us to the promised land Same rich bastards in command All responsibility out of our hands Just work for their party and cheer…

sevmek gibi geliyordu herşey, sevmek gibi gidiyordu kadın… adının anlattığı, canın teni yakmasıydı, bir bulut, evet ama aslolan; bulutun suyu yağmasaydı… bir insanı sevmekle başlıyordu her şey ve boşanmak için, en az iki şahit gerekiyordu.. böyle zamansız güneşli, umulmadık mavi günlerde bir bekleme salonu yalnızlığına bürünüyorum iliklerimdeki yitik aşkı sarhoş bir unutkanlığa ilikliyorum sanki şiirini…

Bir ağaca yaslandım elim tutmaz paslandım Yaz gününde ıslandım giden benim babamdı Adam gibi adamdı Bugün herşey boş bana yattığın yer taş bana kalk son defa Koş bana Giden benim babamdı adam gibi adamdı Bir ateş var içimde yaktığı yer derinde Ben olaydım yerinde Giden benim babamdı adam gibi adamdı Yaz gününde ıslandım giden benim…

Karaladım saklamıyorum Boş hevesler kitabını O sokaklardan geçmem Bir daha atmam Adımımı Söz verdim kalbime Hep senin olacağım Artık asla vazgeçmem Yeni bir sayfa açıyorum sonunda Terkettim herşeyi Bıktım yalanlardan Şimdi masum ellerim Utanırım sıkılırım Nereye koysan öyle kalırım Alışırım alışırım Seni mahçup etmem Çalışırım çabalarım Sana güller gibi bakarım Alışırım alışırım Seni mahçup etmem