4ft Fingers (Four Feet Fingers) – Coffee Grinder

dizilip önüme bir duvar gibi her sabah yolumu kesmeyin dağlar başım sizden daha dumanlı diye sevdalı gönlüme küsmeyin dağlar başım sizden daha dumanlı diye sevdalı gönlüme küsmeyin dağlar yıllarca yandım da yel mi verdiniz yol verin dedim de yol mu verdiniz kaybolan ömrüme yıl mı verdiniz susmayın konuşun konuşun dağlar içimizde ne var kimseler sormaz…

Bir düş ol gir koynuma Bu gurbet akşamında Kimsin diye sormam Nerden geldin bilirim Ülke olup gir koynuma Var mı olmaz uğrunda Ülke varsa sonunda Gecenin bir yarısında Çiğdem olup tüt burnuma Ülke olup gir koynuma Yok olmanın hududunda Var olmanın umusuyla Sarı harman tozuyla Toprağın kokusuyla Ülke olup gir koynuma

(All right) Tonight I think I’m gonna go downtown Tonight I think I’m gonna look around For something I could not see When this world was more real to me Tonight I think I’m gonna go downtown My love, my love has gone away My love, my love, what can I say? My love would…

Yok ben almam Alana da mani olmam Senden bana hiç hayır yok Ne ateşler yaktım sevdanın uğruna Sende sevdanın “S” si bile yok Sayende yaralı yüreğim Birgün olsun sevdinmi ki güleyim Çok çektim aşkından yeter artık Mümkünse bir daha görüşmeyelim Ufak at biraz ufak at da civcivler yesin Ne kadar, ne kadar da havalı şeysin…

Ne çıkar bahtımızda ayrılık varsa yarın, Sanma ki hikâyesi şu titreyen dalların Düşen yaprakla biter, Böyle bir kara sevda kara toprakla biter. Ağlama olma mahzun gülerek bak yarına, Sanma ki güzelliğin o ipek saçlarına Dökülen akla biter, Böyle bir kara sevda kara toprakla biter.

Oh yeah… Oh yeah?… Oh yeah!…Goddammit!!! Long years of labour Endless months of rain I ‘ve been walking down that road With a good deal of nothing to gain I’ve learnt my lesson now, I’ve learnt my lesson right The only thing that I’ve got to lose, I’d sell… I would sell for a fuckin’…