Fikret Kızılok – Bu Kalp Seni Unutur Mu?

Bir çift yaprakmış dalında yumuşacık Tutmuşum tutmuşum ellerinden senin Düşmüşüz yavaşça bir sakin derenin İçindeymişik yeşilmişik sazmışık Balıklar gibiymiş sessiz ve karanlık Yüzermiş saçların yüzermiş nefesin Susarmışız öyle bir sakin derenin İçindeymişik yeşilmişik sazmışık

sen kazandın ben kaybettim oyun oldun benden gittin bembeyaz düşlerim vardı kapkara ettin aman aman halim yaman dağlarımın ardı duman rüya gibi geçti inan seninle zaman her saatin her dakkası her saniyesi seni düşüne düşüne bu neyin nesi yavaş yavaş üzerime büyük yük bindi taşıyamaz oldum seni hemde kendimi ama sen yağmurlarda ıslanasın aşkımızı bulutlara…

Eskiden olsa Yalvarırdım gitme derdim Artık halim yok Eski sabrım yok Eskiden olsa Yalnız kalmaktan korkardım Anladım ylnızlıklar geçici Git gidecek gücün varsa Gidince yüzün gülecekse Seni istemem zaten birşeyler bittiyse Git bekleyen biri varsa Yüreğin onun yanındaysa Seni istemem bu günahkar halinle

(A. Bell / V. Clarke) Sweetheart, say you love me, I’ll fly you too the moon. The choir of stars above me, will sing out a heavenly tune. A rythm divine if you’re so enclined, the perfect melody. We’ll go down to the water, and sail on a looking glass sea. Sweetheart, be my honey….

Dağ başına vardım gülleri çoktur Güzeller geliyor sevdiğim yoktur Edalı gelin, şalvarlı gelin öldürdün beni Şu derenin alıcından burcundan Bana baksan ölür müydün acından? Edalı gelin, şalvarlı gelin öldürdün beni Yüksek elvanlarımı bülbüller öter Bülbülün figanı bağrımı deler Ne biçim yürekmiş kurban olduğum Deper ha teper teper ah deper Yolumuz gurbete düştü halımız beter

Geçer günler geçer gider Ah tutamam Hayal meyal her şey biter Ah alışamam Bakar gözlerim anneme Ah dayanamam Nereye kadar sürer bu söyle Kimine göre kader Kimine göre bir gün elbet biter Ama beni alır sensiz götürür uzaklara Dalarım yalnız karanlığa Dalarım yalnız ummalara Dayanılmaz oldu Ah gönlümün feri soldu Bir sağ yapar bir sol…