Bedük – Automatik

Kim tutardı ellerinden Sana benden can verdim Bir yudum aşk arıyorken Yüreğimden şans verdim Sana vefa borcum yok Haklıyım ben gitmekte Başka çıkar yolum yok Değişmez özür dilemekle Sen kal kendin ettin kendin buldun Sen kal şimdi bir başına Yanmaz kimse ben gibi, kar gibi, kor gibi Bakmaz kimse gözyaşına

Cabur Dağdan Kuş Geliyor Mavzer Sesi Hoş Geliyor Bölük Bölük Giden Asker Geri Dönmüş Boş Geliyor Yazık Oldu Genç Yaşına Vay Memedim Aslan Memedim Memedim Civan Memedim Dağlarda Ceylan Memedim Ağ Demir Pulat Memedim Cabur Dağın Mağarası Şen Olsun Urfa Balası Bir Yanımı Dert Çürüttü Bir Yani Mavzer Yarası Yazık Oldu Genç Yaşına Vay Memedim…

His old man was a rebel yeller bad boy to the bone he say, can’t trust a coloured feller’ he’d judge em’ by the tone of their skin And he was raised to think like his dad their mind full of hate On the road to no where fast till the greats of god got…

O kadar sevdim ki resmini işte bugün konuştu benle Yorulmuştum çalışmaktan karda uzun yürüdük senle Geceleri resmine baktım olanları anlattım Seni bir görsem diye diye uyudum yagmurun sesiyle O kadar sevdim ki resmini Biliyorum görünce beni hep tanıyordum diyeceksin Rüyalarımda hep sen vardın hep tanıyordum diyeceksin Okuduğum her cümlede konuştuğum her insanda Gördüğüm her güzellikte…

senin derdin dert midir benim derdim yanında hiç kimsede gördün mü böyle dert hayatında otur şöyle yanıma dinle bak dertlerimi anlatınca ağlama deşme benim derdimi beterin beteri var haline şükret dostum yıllardır mutluluğun her gün peşinden koştum daha bir çok derdimi ben sana anlatmadım genç yaşta saçlarımı boşuna ağartmadım tanrım bile unutmuş dertlerime dur demez…

uyandım gecenin bir vakti sen sandım gönlümde kopan fırtınayı duydun sandım taş olsa anlardı halimi sen nasıl cansın elimden uçup gitti hayat tükendim artık herbir parça ,başka bir yerde artık iflah olmam ben bu gidişle yaprak döken benim sonbahar gelmeden o benim işte dalga dalga vuran karşı kıyılara yüreğim hasta ne yaptın ,nerden bileceksin şu…