Murat Yılmazyıldırım – Bir Gözyaşı Mektubu

Aynı bedende can gibiyiz Cana can veren kan gibiyiz Yanıpta bitmez köz gibiyiz Biz ayrılamayız Eller ayırsa bile Yollar ayırsa bile Yıllar ayırsa bile Biz ayrılamayız Biz iki çılgın sevgiliyiz Delicisine sevdalıyız Öyle büyük ki bu sevgimiz Biz ayrılamayız Eller ayırsa bile Yollar ayırsa bile Yıllar ayırsa bile Biz ayrılamayız

I don’t want to hear about all our troubles Baby I’ve heard enough I want to get down deep down deeper To the stronger stuff Get in touch with the emotional us If there ever was a river we needed to cross If there ever was a mountain we needed to climb This is our…

geceler yalniz heceler farksiz ben kararsiz söz tutarsiz göz buharsiz ask zamansiz sular bulanik ama kalp yalansiz benim yerim yurdum neydiki boyumu asar her kelam inzivaya çekilirim buram buram hasret kokar ben suratsiz ben yararsiz gönle düsen alevlere su serpen olmadi henüz kendi parçalarimi toplarken harcadigim zamana sigdiramadigim parçalarimi yaziyorum aynalarla aram hiç olmadigi kadar…

We’re dropplng bombs down on the kids They can’t eat bombs And we know this But we’re doing what we’re told We’re flying around in strategic bombers With an afterburner straight to hell Where napalms burning love that smell My little girl she sits at horne With my last letter all alone She stops to…

O bir ayrık otu O bir karınca Bir ateş böceği Işıklar kararınca Aynı zincirin başka bir halkası Sakın şaşırma O bir hanımeli kökü Bir çığ damlası Akşam esintisindeki kekik kokusu Zamansız olan her şeyin büyülü korkusu Sakın şaşırma O bir sabah sessizliği Gece ayazı Baharda deli su Kışın kar beyazı Eski fotoğraflar Birkaçı küçük yazı…

İlk şahit ile giydik bu hükmü Mahkum olduysak sanki öldük mü Hakime savcıya birşey dedik mi Bizi bu dar yerden sen kurtar tanrım Binbir ümitle af bekleriz Bizde bu milletin evlatlarıyız Yıllardır kapalı kaldı kapımız Bizi bu dar yerden sen kurtar tanrım Ben ölende bir haber verin sılama Burada bir garip mahkum öldü diyerek Derdi…