MFÖ (Mazhar Fuat Özkan) – Milenyum Süvarileri

Hangi gün hangi dün aramadım ki.? Sevmeye seni böyle doyamadım ki.. Bir masal gibi geçti gitti gözlerin, Bitti yalan oldu sitem doldu sözlerim.. Bir mucize gerek derken şu hayatıma, Gözlerinle açtım gönlümü sabahlara.. Gönül sözüm ruhum özüm canım kanım yar, Hem gecem hemde gündüzüm aşım yaşım yar.. Bir an olsun senden uzak, Viran olsun hayat…

Bir kuşak bağlamış saçağı dizinde Arzumanım kaldı gavur kız sende Yarısı gerdanında yarısı yüzünde Koklanmaz gülleri diken üstünde Oğlan seni babam duyar öldürür Beyden önce padişaha haber saldırır En sonunda bir bir kolun kırdırır Mevlanın sevgili kulu olsanda Binerim atıma bende kaçarım Kaçarımda karlı dağlar geçerim Ahtım olsun seni alır boşarım Oniki padişahın kızı olsan…

walking down my home still waiting for something more I got a feeling and I can’t let go I need somebody to blow mind but I guess I’m unacceptable everybody say that I’m not easy so I’m going home without my baby I gotta find another way to live my life but I guess I’m…

Ele güvendin mi, sözüme geldin mi Sana yakışmayan terkedişleri yoluma serdin mi Kadere sordun mu, hayra yordun mu Yüzüme çarptığın kapıma gelme sen İyice duydun mu Ölüm değil zulüm değil ki aşk Gidene dön demek ters gelir bize Anam değil babam değil ki yar Yakan ateş değil derdi düşer dile Bu son bakışındı ve bu…

Çocuk gözleri Papatya sürüleri Ve denizler Ve bahar mevsimi Bana özgürlüğü anımsatır Ekmeğe dönüşmüş başak Memedeki çocuk ağzı Ve alın teri Ve yaz mevsimi Bana özgürlüğü anımsatır Boş kuş yuvaları Soyunmuş ağaç Ve hüzün Ve sapsarı bir mevsim Bana özgürlüğü anımsatır

I was born a poor man’s son, and followin’ tradition When I came of age I hit the road, and followed blind ambition I served my time and payed my dues, now I’m sittin’ pretty Sleeping in a feather bed high above this city. It’s four in the morning, and I’m sittin’ here still thinking…