MFÖ (Mazhar Fuat Özkan) – Milenyum Süvarileri

At the very first sound There was just light And then, a storm Of time and space Just came and struck Created our time In water life We understand It just only began Forced to look to the sky And wonder why We cannot face the fact that We

Bir Pazar Sabahıydı Ankara Kar Altında Zemheri Ayazıydı Yaz Güneşi Koynunda Ucuz Can Pazarıydı Kalemim Düştü Kana Zalımlar Pusudaydı Bedenim Paramparça Ucuz Can Pazarıydı Kalemim Düştü Kana Uğurlar Olsun Uğurlar Olsun Hüzünlü Bulutlar Yoldaşın Olsun Bir Keskin Kalem Bir Kırık Gözlük Yürekli Yiğitlere Hatıran Olsun Çevirdim Anahtarı Apansız Bir Ölüme Şarapnel Parçaları Saplandı Ciğerime Ucuz…

Son mektubun elimde Bana veda etmişsin Ayrılırken herkese Her şey bitti demişsin Duydum da inanmadım Aşka gülüp geçmişsin Benimkisi aşk değil Bir oyundu demişsin. Zafer senin zaferin Eser senin eserin Sevin ey zalim sevin Bak bir erkek ağlıyor. Geceden ta sabaha Resmine baka baka Hayatında ilk defa Bak bir erkek ağlıyor.

Darlin’ you’ve got me fallin’ ‘Cause you’re the only one whoever does it light Every night I’m dreamin’ about the feelin’ You know I can’t explain what’s goin’ down My head keeps spinnin’ round (*) You are my lovelines and that’s allright with me Just give good times the way that love should be Baby…

Suphi benim canım ciğerim Kimse bilmez nereli olduğunu Susar akşam oldu mu Bir cebinde das kapital Bir cebinde kenevir tohumu Fırtınadan arda kalmış bir teknede tevekkül içinde Görkemli sakalı ve iğreti parkasıyla gizlediği macerasıyla Bir acayip adam yaşardı Akşamları susardı Ben konuşsam kızardı Bir sürgün kasabasıydı Bir eski zamandı, hazirandı Çocuktum evden kaçmıştım Gelip ona…

Throw down your arms and come Throw down your arms and come Throw down your arms and come Drop them Two of us have a little fuss Everything you draw your last Everything you run for your gun Everything you fling rock stone Hear this Throw down your arms and come Throw down your arms…