Hümeyra – Bodrum

aklım dönüp dolaşıp takılıyor hayallerle kalbimi avutmak yetmiyor dokun biraz dokun bana dudakların alev alsın alsın sıcak kollarına aşk ateşi bizi sarsın hadi biraz dokun bana dudakların alev alsın alsın sıcak kollarına aşk ateşi bizi sarsın teslim oldum aşka sende beni buldu alışmaya başta ben aklıma koydum

It’s the last time, it’s the last chance It’s a fond farewell to a golden age And it’s hard to tell until it’s gone away It’s a long goodbye to carefree life It’s the last chance to get out of line What’s going on here? It’s the end of an era It’s a precious moment…

Yine bugün; O kadar halsizimki anlatamam derdimi, Bir tebessüm etsem içten satarım tüm alemi, Hayal meyal varsın artık hissediyorum farkı, Bir tek senden simit alır o gönderdiğim martı. İstemediğim herşey oldu tek tabancayım birader, Minik kalbim halın olur be temizleyip öyle ser, Sorsan ona önemli hiç kalmayan mahremi, En hayırlı kardeşimle sevdiğim mi sevgili? Prangalar…

Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak bu kadar mavi bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldanmadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne hürriyet, ne karım. Toprak, güneş ve ben… Bahtiyarım…

Aynı kaldı düşümdeki ağaçlar Açtım gözlerimi çiçek açtılar Aynı kaldı düşümdeki ağaçlar Açtım ellerimi sevda oldular Doğdun o vakitte Ölmüş bir sevdadan aldın Kendi sevdana kattın yaralı yüreğini Kapandı ellerim kollarım çiçek doldu Aynı kaldı heyecanım bağlılığım oldu Kapandı gözlerim geceler gündüz oldu Aynı kaldı heyecanım Ben teninle oldum Dokundum genç kadınlığına Hafif çekingendim Tanıdım…

The world looks rosy op on sweetheart hill For a girl named Mary and a boy named Bill Com’on get cozy says the whooperwill To a girl named Mary and a boy named Bill Where there’s a sky that’s full of moonlight And a Mary full of charm There ought to be a William Snuggled…